şân

: شان

(a. i.) : 1) şan, şöhret, ün. 2) hal, keyfiyet. Azîm-üş-şân : şâm, şöhreti, keyfiyeti büyük olan. 3) gösteriş, çalım. 4) âdet, tabîat, huy. (bkz. : i'tiyâd).

şân-ı insaf

:  

insafın sânı, insafa yakışan şey.

şâne

: شانه

(f. i.) : tarak, (bkz. : muşt).

şâne-sâz

: شانه ساز

(f. b. s. ve i.) : tarak yapan, tarakçı, (bkz. : meşşât).

şâne-zede

: شانه زده

(f. b. s.) : tarakla saçları taranmış.

şâne-zen

: شانه زن

(f. b. s.) : 1) baştarıyan. (bkz ; meşşâta). 2) mee. güçlükleri, zorlukları çözen.