sû' |
: | سوء |
(a. i.) : 1) kötülük, fenalık. 2) kötü, fena. |
sû-i ahlâk |
: |
ahlâk kötülüğü, kötü ahlâk. |
|
sû-i hâl |
: |
hal kötülüğü, fena, kötü hal. |
|
sû-i hareket |
: |
fena davranış. |
|
sû-i idare |
: |
kötü idare. |
|
sû-i hazırı |
: |
hazım bozukluğu. |
|
sû-i isti'mâl |
: |
kötüye kullanma. |
|
sû-i i'tiyâd |
: |
alışıktık fenalığı. |
|
sû-i kasd |
: |
cana kıymıya hazırlanma. |
|
sû-il-kınye |
: |
hek. umûmî halsizliğe yol açan, ishal (sürgün) ve benzerleri gibi hastalık. sû-i muamele : fena muamele. sû-i niyyet : kötü, bozuk niyet. sû-i telâkki : kötüye çekme. sû-i teşekkül : vücut yapısının kötü kuruluşu. sû-i zann : fena, kötü san iş. |
|
sû [y] |
: | سو [ی] |
(f. i.) : taraf, cihet, yan. (bkz. : cânib). |
suâl |
: | سؤال |
(a. i. c. : esile, suâlât) : 1) sorma, sorulma, soruşturma, soru 2) (c. es'ile) sorulan şey. 3) dilenme, dilencilik. |
suâl |
: | سعال |
(a. i.) : öksürük, (bkz : sürfe). |
suâl-i dîkî |
: |
boğmaca öksürüğü. |
|
suâl-i kelbî |
: |
durup durup gelen şiddetli öksürük. |
|
suâlât |
: | سعالات |
(a. i. suâl'in c.) : sualler, (bkz. : es'ile). |