sîv

: سيو

(f. i.) : elma. (bkz. : sîb, tuffâh).

sivâ

: سوا

(a. i.) : başka, gayri. Mâ-sivi : (bkz. : mâ-sivâ).

sivâg

: سواغ

(a. i.) : kuruyu, yumuşatarak veya eriterek suluyu da koyulaştırarak istenilen kıvama getiren kimyevî bir madde.

sivâr

: سوار

(a. i. c. : esâvir, esâvire, suûr, esvire) : bilezik, (bkz. : berencen, berencîn, ebrencen, yâre).

sivâr-ı zerrin

:  

altın bilezik

Sivâsiyye-i Halvetiyye

: سواسيهء خلوتيه

(a. h. i.) : tas. Halvetiyye tarikatı şubelerinden Şemsiyye-i Halvetiyye'nin kollarından birinin adı. [kurucusu Şeyh Abdülehad-ün-Nûrî-i Sivâsî'ye nispetle bu adı almıştır]