silâ'

: سلع

(a. i. c. : seleât) : hek. hıyarcıklar; urlar.

sil'a

: سلعه

(a. i.) : 1) ticâret malı. 2) vücutta olan ur. 3) sülük.

silâh

: سلاح

(a. i. c. : esliha) : silâh.

silâh-dâr

: سلاحدار

(a. f. b. s.) : silâhlan muhafaza eden me'mur.

silâh-endaz

: سلاح انداز

(a. f. b. s.) : îcâbın-da karaya çıkarılan tüfekli deniz eri.

silâh-hane

: سلاحخانه

(a. f. b. i.) : silâhların saklandığı yer, askerî depo.

Silahşör

: سلاحشور

(a. f. b. i.) : silâhlı adam, silâh eri, savaşçı.

silâl

: سلال

(a. i. selle'nin c.) : seleler, sepetler.

sîlî

: سيلی

(f. i.) : şamar, tokat.

silif

: سلف

(a. i.) : bacanak.

silih

: سلح

(a. i.) : (bkz. : silâh).

sîlî-havâr

: سيلی خوار

(f. b. s.) : şamar yiyen, tokat yiyen, (bkz. : sîlî-hâr).

silih-dâr

: سلحدار

(a. f. b. s.) : (bkz : silâh-dâr).

sîlî-hör

: سيلی خور

(f. i.) : sille, şamar, tokat, yiyen, (bkz. : sîlî-hâr).

Silih

: سلحشور

(a. f. b. s.) : (bkz. : silâh-şör).

silî-zen

: سيلی زن

(f. b. s.) : tokat vuran.

silk

: سلق

(a. i.) : bot. pancar.

silk

: سلك

(a. i.) : 1) iplik. 2) sıra, dizi. 3) yol; meslek, tutulan yol. silk-i askeri : askerlik mesleği. silk-i leâlî : inci dizisi.

sili

: سل

(a. i.) : 1) erime, (bkz. : zeveban). 2) hek. verem.

sill-i hanâıîr

:  

(bkz. : dâ-ül-hanâzîr). sill-ür-rie : verem, akciğer veremi.

silm

: سلم

(a. i.) : barış, barışıklık, (bkz : âsâyiş, sulh).

silsile

: سلسله

(a. i. c. : selâsil) : 1) zincir, zincirleme olan şey. 2) art arda gelen şey. lerin meydana getirdiği sıra. 3) soysop, ocak. 4) babadan oğula sıra ile yazılarak meydana gelen kuşak, soy defteri. 5) jeol. sıradağ. 6) mat. seri, dizi, fr. serie.

silsile-i ale-l-vilâ

:  

mat. dizi, fr. progression.

silsile-i cibâl

:  

coğr. sıradağ.

silsile-i merâtib

:  

büyükten küçüğe veya küçükten büyüğe doğru [rütbe sırasına göre] ; soys. *koram, hiyerarşi, fr. hierarchie.

silsilet-üz-zeheb

:  

tas. "On İki imam'ı tasdik etmek, candan sevmek" yerinde kullanılan bir tâbir.

silsile-nâme

: سلسله نامه

(a. f. b. i.) : meşhur bir kimsenin silsilesini gösteren cetvel.

silta

: سلطه

(a. i.) : şilte.

silîm

: سليم

(f. i.) : 1) gümüş, (bkz. : fıdda). 2) gümüş para. 3) s. gümüşten, sırmadan. 4) s. gümüş taklidi sırma veya mâden tel. sîm O zer : gümüş ve altın.