sidâd |
: | سداد |
(a. i.) : 1) şişe tıpası, (bkz : sımâd). 2) delik, yarık kapatacak şey. 3) hek. tıkaç, tampon. |
sidirât |
: | سدرات |
(a. i. sidre'nin c.) : (bkz : sidrât). |
sidr |
: | سدر |
(a. i. sidre'nin c.) : Arabistan kirazları, (bkz. : sidrât). |
sidrât |
: | سدرات |
(a. i. sidre'nin c.) : Arabistan kirazları, (bkz. : sidr). |
sidre |
: | سدره |
(a. i. c. : sidr, sidrât) : bot. Arabistan kirazı. |
südret-ül-müntehâ |
: |
arşın sağ yanında bir ağaçtır ki ötesine hiç bir mahlûk geçemez, [sidret-ül-müntehâ" yi, beşerî ilmin son haddi olarak îzah edenler vardır; ötesi Allah'ın zât âlemidir] |
|
sidre-nişînân |
: | سدره نشينان |
(a. i. c.) : sidret-ül-müntehâ hududunda duran melekler. |
sidy |
: | ثدی |
(a. i. c. : sedâyâ) : (bkz : seda, sedy). |