seza

: سزا

(f. s.) : münâsip, uygun, yaraşır, (bkz. : çespân, lâyık, şâyân, şâyeste).

sezâ-yi sine

:  

göğüse yakışan, göğüste taşımıya lâyık olan.

sezâ-yi takriz

:  

öğmeye lâyık.

sezâ-yi tezlîl

:  

alçak görülmiye, tahkir edilmiye lâyık olan.

sezâb

: سزاب

(f. i.) : bot. su teresi.

sezâb

: سذاب

(a. i.) : (bkz. : sedâb).

sezâbiyye

: سذابيه

(a. i.) : bot. sedef-otugiller.

sezâiyye

: سزائيه

(a. i.) : tas. Halvetiyye tarîkatinin Gülşeniyye şubesi kollarından - biri. [kurucusu, Morevî Hasan Sezâî bin Aliy-yür-Râmî'-ye nispetle bu adı almıştır]

sezâ-vâr

: سزاوار

(f. b. s.) : münâsip, uygun, yaraşır, (bkz. : çespân, lâyık, seza, şâyân, şâyeste).

sezâ-vâri

: سزاواری

(f. b. i.) : münâsiplik, uygunluk, yaraşırlık. (bkz. : liyâkat, şâyestegî).