savâb

: صواب

(a. i.) : 1) doğruluk, dürüstlük; doğru hareket, doğru davranış, doğru düşünce. 2) s. doğru, dürüst.

savâb-dîde

: صوابديده

(a. f. b. s.) : doğru, haklı görülmüş; beğenilmiş.

savâb-endîş

: صواب انديش

(a. s.) : düşüncesi, görüşü doğru olan.

savâb-nümâ

: صوابنما

(a. f. b. s.) : doğruyu gösteren; doğruya benzer.

savâik

: صواعق

(a. i. sâika'nın c.) : yıldırımlar.

savâlic

: صوالج

(a. i. savlecân'ın c.) : çev-gânlar, cirit oynanılan eğri sopalar.

savâmi'

: صوامع

(a. i. savmaa'nın c.) : ibâdet yerleri, tekkeler, *özel tapınaklar, (bkz. : biya').

savârım

: صوارم

(a. i. sârım'ın c.) : keskin kılıçlar.

savârif

: صوارف

(a. i. sârife'nin c.) : değişiklikler, değişmeler.

savârif-i dehr

:  

dünyâ değişiklikleri.

sa'vât

: صعوات

(a. i. sa've'nin c.) : kuyruk sallıyan kuşları, (bkz. : sıâ).

savb

: صوب

(a. i.) : taraf, cihet, yön. savb-ı âlî : yüksek taraf.

sa've

: صعوه

(a. i. c. : sa'vât, sıâ) : kuyruk sallıyan [kuş]

Sâviye-i Halvetiyye

: صاوهء خلوتيه

(a. h. i.) : Halvetiyye tarikatı şubelerinden, Dürdiriyye-i Halve-tiyye kollarından biri. [kurucusu Şeyh Seyyid Ahmed bin Muhammed (Alehisselâm)-ül-Mâlikiy-yüs-Sâvî'ye nispetle bu adı almıştır]

savl

: صول

(a. i.) : saldırış, atılış, (bkz. : savlet).

savlecân

: صولجان

(a. i. c. : savâlic) : çevgân, cirit oynanılan eğri sopa.

savlet

: صولت

(a. i.) : şiddetli hücum, saldırma.

savlet-i seyf ü kalem

:  

kılıcın ve kalemin saldırışı.

savm

: صوم

(a. i. c. : sıyâm) : oruç. Şehr-i savm : oruç ayı, ramazan.

savm-ı Dâvûd

:  

bir gün oruç tutup, bir gün iftar etme.

savmaa

: صومعه

(a. i. c. : savamı") : 1) ibâdet yeri, tekke, *özel tapınak. 2) Nesârâ rahiplerinin halktan inkıta' ve inzivası için te'sis edilmiş olan hücre.

savmaa-nişîn

: صومعه نشين

(a. f. b. s.) : tekkede, *özel ibâdet yerinde, tapınakta oturan.

savn

: صون

(a. i.) : koruma, (bkz. : muhafaza, siyânet, vikaye).

savt

: صوت

(a. i. c. : esvât) : ses, sadâ. Meleke-i savt : fiz. suda ses çıkarmak hassası bulunan bir âlet.

savt-i bülend

:  

yüksek ses.

savt-i hazîn

:  

hüzünlü ses.

savt-ı taklidi

:  

yansıma, fr. onomatopee.

savt

: سوط

(a. i. c. : esvât, siyât) : kamçı, kırbaç, (bkz. : tâziyâne).

savtî, savtiyye

: صوتی ، صوتيه

(a. s.) : sese âit, sesle ilgili; ses çıkaran harf. Hurûf-i savtiyye : sesli harfler.

savtiyyât

: صوتيات

(a. i. c.) : leng. *sesbi-limi, fonetik, fr. phonetique.

savvâg

: صواغ

(a. i.) : kuyumcu, (bkz : sayyâg).