sagaîr |
: | صغائر |
("ga" uzun okunur, a. s. sagîre'nin c.) : küçük günahlar. |
sâgar |
: | ساغر |
(f. i.) : kadeh, içki bardağı. (bkz. : nâcûd, piyâle). |
sâgar-ı gerdan |
: |
dönen kadeh [elden ele-] |
|
sâgar-ı keşide |
: |
çekilmiş, içilmiş kadeh. sâgar-ı sahbâ : şarap kadehi. |
|
sagîr |
: | صغير |
(a. s. c. : sigar) : 1) küçük, ufak. (bkz. : hurd) : 2) bulûğa ermemiş, erginlik çağına gelmemiş çocuk. |
sagîr-i gayr-i mümeyyiz |
: |
alıma, satıma aklı er-miyen, alışverişte aldanan çocuk. |
|
sagîr-i mümeyyiz |
: |
alıma satıma aklı eren, alışverişte aldanmıyan çocuk. |
|
sagîr ü kebîr |
: |
küçük ve büyük. |
|
sagir-üs-sinn |
: |
yaşı küçük, (bkz : hurd-sâl). |
|
sagîre |
: | صغيره |
(a. s. c. : sagair) : 1) küçük. 2) [öldürme, zina, hırsızlık çeşidinden olmı-yan] küçük günah. |
sagr |
: | ثغر |
(a. i. c. : sugur) : sınır, düşman ağzı olan yer. |