pejgâle

: پژگاله

(f. i.) : 1) hisse, pay. 2) parça, yırtık, yama.

pejm

: پژم

(f. i.) : duman, sis.

pejınân

: پژمان

(f. s.) : 1) pişman, (bkz. : nadim). 2) hüzünlü, kederli, solgun.

pejmürde

: پژمرده

(f. b. s.) : 1) eski püskü, yırtık. 2) dağınık. 3) süflü, perişan.

pejmürde-hâl

: پژمرده حال

(f. a. t. s.) : üstü başı pis bir halde olan. (bkz. : pejmürde-kıyâfet).

pejtnürde-kıyâfet

: پژمرده قيافت

(f. a. b. s.) : kılıflı kıyafeti pis olan. (bkz. : pejmürde-hâl).

pejûh

: پژوه

(f. i.) : soruşturma, araştırma

pejûhende

: پژوهنده

(f. s.) : meraklı, gizli şeyleri ariyan, (bkz. : mütecessis).

pejûhîde

: پژوهيده

(f. s.) : çok akıllı, bilgili, olgun.

pejûlîde

: پژوليده

(f. s.) : solmuş, bozulmuş, karışmış, dağılmış.

pejvîn

: پژوين

(f. s.) : pis, kirli, çirkin, (bkz. : pelîd).