O

: او ، ع

(a. ha.) : Osmanlı alfabesinde elif ve ayın harflerinin kalın zamme (ötre) (ilerinin sesini karşılar.

Ocak

: اوجاق

(t. i.) : [kelime türkçe olmakla beraber Osmanlıca kelimelerle birleştirilerek terkipler meydana getirilmiştir : oeâg-ı mihmân-neviz : misafir ağırlıyan ocak (hanedan). Serâmedân-ı ocâg : ocağın ileri gelenleri. gibi]

okka

: اوقه

(o. i.) : (bkz. : ûkıyye).

Okyanus

: اوقيانوس

(a. h. i.) : 1) (bkz : Bahr-i muhît). 2) Osean, fr. Ocean.

ordu

: اردو

(t. i.) : [kelime türkçe olmakla beraber Osmanlıca kelimelerle birleştirilerek terkipler ve "birleşik kelimeler meydana getirilmiştir : Ordû-yi hümâyûn = pâdişâh ordusu. Ordû-gâh : ordunun konakladığı yer. gibi]

ordu-gâh

: اردوگاه

(t. f. b. i.) : ordunun konakladığı yer. (bkz. : muasker).

Osman

: عثمان

(a. h.) : Hz. Muhammed (Aleyhisselâm)'in dâmâdı, üçüncü halîfe. [Hz. Muhammed (Aleyhisselâm)'in : Ru-kıyye ve Zeyneb adında iki kızıyle evlendiği için "Osmân-ı Zi-n-nûreyn" lâkabiyle anılır]

Osmânî, Osmâniyye

: عثمانى ، عثمانيه

(a. s. c. : Osmaniyân) : Osmanlı Devleti'ne mensup, Osman-lılar'a âit, Osman Oğullari'yle ilgili. Devlet-i Osmâniyye : Osmanlı Devleti. Kavâid-i Osmâniyye : Osmanlıca gramer.

osmaniyân

: عثمانيان

(a. s. osmânî'nin c.) : Osmanlılar, Osman Oğulları.

otâg

: اوتاغ

(t. i.) : [çok eskiden dilimize toharcadan geçtiği ileri sürülen bu kelime türkça kabul edilegelmiş ve Osmanlıca kelimelerle birleştirilerek terkipler yapılmıştır : otâg-ı hümâyûn : pâdişâh çadırı. gbii]

otağ-gerân

: اوتاغ گران

(t. f. b. i. c.) : otağ, çadır yapanlar.

otâga

: اوتاغه

(f. i.) : sorguç.