nîvâr |
: | نيوار |
(f. i.) : yerle gök arası, boşluk, (bkz. : feza). |
nîve |
: | نيوه |
(f. i.) : ağlama, inleme, sızlanma, (bkz. : bükâ, nevha). |
nîvend |
: | نيوند |
(f. i.) : akıl, idrâk, anlayış. [bizde kullanılmıyan bir mânâsı da : "üzerlik tohumunun kırmızısı" dır] |
nîver |
: | نيور |
(f. i.) : âlemde meydana gelen haller, hâdiseler. |