nisa

: نساء

(a. i. mere'nin c.) : kadınlar, (bkz. : nisvân, zenân).

nisâb

: نصاب

(a. i.) : 1) asıl, esas. 2) bir malın zekâtını vermek üzere varılması gereken miktar. 3) sermâye, mal. 4) derece, istenilen had.

nisâb-i ekseriyyet

:  

çoğunluk derecesi. 5) hisse, nasib.

nisâb-ı rüsd

:  

rüşt çağı.

nisâb-ı sirkat

:  

huk. [eskiden] bir dinar veya hâlis gümüşten on dirhem sikke, [kıymetçe bu miktardan az olan bir malı çalmak hadd-i sirkati îcâbetmez]

nisâcet

: نساجت

(a. i.) : dokumacılık, çulhalık.

Nisâl

: نصال

(a. i. nasl'ın c.) : temrenler, ok, kargı gibi şeylerin uçlarındaki sivri demirler.

nîsân

: نيسان

(i.) : nisan ayı. Ebr-i nîsân : (nisan bulutu) = mee. bolluk, bereket, cömertlik.

nisâr

: نثار

(a. i.) : 1) saçma, serpme 2) saçı, düğünde saçılan para.

nisâr

: نثار

(a. s.) : "saçan, saçıcı" mânâsına kelimeleri sıfatlandırır. Pertev-nisâr : ışık saçan. Zer-nisâr : altın saçan. gibi.

nisâr-cîn

: نثار جين

(a. f. b. s.) : saçılan şeyleri toplayan.

nisbet

: نسبت

(a. i.) : 1) bağlılık, ilgi. (bkz. : mensûbiyyet, merbûtiyyet) - 2) kıyaslama, ölçü. 3) mat. fels. *oran, fr. rapport. 4) inat olsun diye yapılan iş. 5) zf. inat olarak, (bkz : rağmen).

nisbet-i a'dâd

:  

mat. adetler arasında olan mukayese, ölçü.

nisbet-i inşâiyye

:  

mant. doğru ve yalan ihtimâlini düşünmiye ihtiyaç olmıyan söz.

nisbet-i muzâafa

:  

mat. herhonisiz oran, fr. rapport anharmonique.

nisbet-i nakısa

:  

mant. arkasının beklenmesi gerekli olan söz.

nisbet-i tâmme-i haberiyye

:  

mant. arkasının beklenmesi gerekli olmıyan söz.

nisbeten

:  

(a. zf.) : 1) göre, yanında. 2) öncekine göre, bir dereceye kadar, şöyle böyle.

nisbî

: نسبة

(a. s. nisbet'den) : 1) nisbetle olan, kıyaslama ile olan, 'göreli, (bkz. : izafî). 2) birbirine göre, öncekine göre, fr. proportionnel.

niseb

: نسب

(a. i. nisbet'in c.) : nisbetler.

niseb-i a'dâd

:  

huk. [eskiden] adetlerin nisbe-ti, adetler arasında mukayese, [iki adet birbiriyle mukayese edilince dört nisbet hâsıl olur : temâsül, tedahül, tevâfuk, tebâyün]

niseb-i şerife

:  

1) şerefli nisbetler; 2) müı. bir sekizlideki, tam sekizli (5 T, 2 B) tam beşli (3 T, I B) ve tam dörtlü (2 T, 1 B) sayısının yekûnuna Türk müziğinde verilen bir ad ["şu makamların niseb-i şerîfe'si 6 dır veya şu makamda niseb-i şerîfeden 6 tane vardır. " demek o makamın sekizi isindeki tam sekizli, tam beşli ve tam dörtlü sayısının yekûnu 6 dır demektir]

nîst

: نيست

(f. e.) : yoktur, değildir.

nîstî

: نيستی

(f. i.) : yokluk, (bkz. : adem). Âlem-i nîstî : yokluk âlemi. Hestî vü nistî : varlık ve yokluk.

nisûn

: نسون

(a. i. nisvân'ın c.) : kadınlar.

nisvân

: نسوان

(a. i. c. : nisûn) : kadınlar (bkz. : nisa, zenân).

nisve

: نسوه

(a. i.) : (bkz. : nisvân).

nisvî

: نسوی

(a. s.) : nisa taifesine mensup.

nisyân

: نسيان

(a. i.) : unutma, (bkz. : ferâ-mûş).

nisyân-ı ebedî

:  

ebedî unutma.