nâr

: نار

(f. i.) : bot. nar.

nâr

: نار

(a. i.) : 1) ateş, od. 2) cehennem. Etıl-i nâr : cehennemlik olan. El-intizârü eşddü min-en-nâr : bekleme, ateşten daha şiddetlidir. İhrâk-bi-n-nâr : ateşle yakma. 3) yakıcı şey [ateş gibi] . Küre-î nâr : jeol. ateş küre.

nâr-ı beyzâ

:  

kim. akkor.

nâ-râst

: ناراست

(f. b. s.) : doğru olmıyan, eğri.

nâr-bün

: ناربن

(f. b. i.) : nar ağacı.

nircîl

: ناجيل

(a. i.) : Hindistan cevizi.

nârçîl

: ناچيل

(f. i.) : Hindistan cevizi. {bkz : nârgîl).

nârda

: ناردا

(f. b. s.) : lâyık değil, (bkz : nâ-çespân).

nâr-dân

: ناردان

(f. b. i.) : 1) nar taneleri. 2) göz yaşı damlaları.

nardenk

: ناردنکك

(f. i.) : nâr, erik, kızılcık, elma gibi meyvalardan çıkarılan ekşimsi pekmez.

nâr-dîn

: ناردين

(f. i.) : bot. sünbül-i rûmî denilen bir çiçek.

na're

: نعره

(a. i.) : nâra, yüksek sesle bağırma.

na're-i hayyâk Allah

:  

"Allah canını bağışlasın!" tarzındaki bağırma.

na're-i mestâne

:  

sarhoş gibi nâra atma.

na're-endâz

:  

(a. f. b. s.) : nâre atan.

nâ-refte

: نارفته

(f. b. s.) : gidilmemiş, geçilmemiş, kimsenin geçmediği [yer]

nârenc

: نارنج

(f. i.) : 1) turunç. 2) portakal.

nârencî

: نارنجی

(f. s.) : turuncu, turunç renginde.

nârenciyye

: نارنجيه

(a. i.) : bot. turunçgiller [portakal, mandalina, limon gibi şeyler]

nâreng

: نارنگك

(f. i.) : (bkz. : nârenc).

nârengî

: نارنگى

(f. i.) : (bkz. : nârencî).

nâ-resâ

: نارسا

(f. b. s.) : 1) münâsip, uygun olmıyan. 2) yetişmemiş, ham.

nâ-resâyî

: نارسايی

(f. b. i.) : 1) hamlık. 2) uygunsuzluk, [aslı : "nâ-resâî"dir]

nâ-resîde

: نارسيده

(f. b. s.) : 1) olmamış, ham. 2) bulûğa ermemiş, (bkz. : nâ-bâliğ).

nâ-reşîd

: نارشيد

(f. a. b. s.) : olgunlaşmamış, kemâle ermemiş.

nârevâ

: ناروا

(f. fe. s.) : yakışmaz, (bkz : nâ-sezâ).

na'rezen

: نعره زن

(a. f. b. s.) : nâre atan, uvvetli bağıran.

nârgîl

: نارگيل

(f. i.) : hindistan cevizi. (bkz. : nârçîl).

nargile

: نارگيله

(f. i.) : nargile. (f. b. s.) : nargile içen.

narh

: نرخ

(f. i.) : nark, çarşıda, pazarda satılan şeyler için resmî makamlarca gösterilen fiat. [kelimenin aslı "nirh" dir]

narh-ı metâ-l derd û belâ

:  

dert ve belâ malının narhı, değeri.

nârî

: ناری

(a. i.) : 1) ateşe mensup; ateşle ilgili. 2) cehennemlik, (bkz. : dûzehî). 3) i. cin, peri.

nâris

: نارس

(f. i.) : ham meyva.

nâr-pistân

: نارپستان

(f. b. i.) : 1) nar gibi top olan meme. 2) s. memesi nar gibi top olan [kız veya kadın]

nârven

: نارون

(f. i.) : bot. karaağaç.