mütezâdd, mütezâdde |
: | متضاد ، متضاده |
(a. s. zıdd'dan) : birbirine zıt olan, birbirinin zıddı olan. Efkâr-ı mütezâdde : birbirine zıt düşünceler. |
mütezahhir |
: | متظهر |
(a. s. zahr'dan) : 1) karısına, nikâhı bozacak bir söz söyliyen. 2) biri tarafından yardım edilen, taraflısı olan. |
mütezâhif |
: | متزاحف |
(a. s. c. : mütezâhifîn) : savaşta birbirinin üzerine yürüyüp çatan. |
mütezâhif-âne |
: | متزاحفانه |
(a. f. zf.) : savaşta birbirinin üzerine yürüyüp çatana yaraşır yolda. |
mütezâhim |
: | متزاحم |
(a. s. zihâm'dan. c. : mütezâhimîn) : kalabalıktan sıkışan, birbirinin üstüne çıkan. |
mütezâhimîn |
: | متزاحمين |
(a. s. mütezâhim'in c.) : kalabalıktansıkışanlar, birbirinin üstüne çıkanlar. |
mütezâhir |
: | متظاهر |
(a. s.) : tezahür eden, görünen, çıkan. |
mütezâif |
: | متضاعف |
(a. s. zı'f'dan) : tezâüf eden, kat kat artan, iki veya daha çok katı olan. [maddî, manevî}. |
mütezakkım |
: | متزقم |
(a. s. c. : mütezakkımîn) : tezakkum eden, güçlükle yutan. |
mütezakkım-âne |
: | متزقمانه |
(a. f. zf.) : tezakkum ederek, güçlükle yutarak. |
mütezakkımîn |
: | متزقمين |
(a. s. mütezakkım'ın c.) : tezakkum edenler, güçlükle yutanlar. |
mütezârib |
: | متضارب |
(a. s.) : (bkz. : mütedârib). |
mütezâvil |
: | متزاول |
(a. s.) : 1) tezâvül eden, bir şeyi bir şeye yaklaştıran. 2) bir şey meydana getirmiye çalışan. |
mütezâvir |
: | متزاور |
(a. s. c. : mütezâvirîn) : birbirini ziyaret eden, birbirini gidip gören. |
mütezâvirîn |
: | متزاورين |
(a. s. mütezâvir'in c.) : birbirini ziyaret edenler, birbirini gidip görenler. |
mütezâyid |
: | متزايد |
(a. s. ziyâde'den) : tezâyüdeden, ziyâdeleşen, çoğalan, artan. |
mütezâyif i |
: | متضايف |
(a. s.) : fels. fr. conno-tatif. |
mütezayyık |
: | متضيق |
(a. s.) : tazayyuk eden, darlaşan. |
mütezebbid |
: | متزبد |
(a. s.) : 1) tezebbüdeden, köpüklenen, köpüren. 2) kaymak bağlıyan. Leben-i mütezebbid : kaymaklı süt. |
mütezebzib |
: | متذبذب |
(a. s.) : tezebzübeden, kararsız, (bkz. : mütereddid). |
mütezehhid |
: | متزهد |
(a. s. c. : mütezehhidîn) : zahit olan, dîneson derecede bağlı bulunan. |
mütezehhid-âne |
: | متزهدانه |
(a. f. zf.) : zâhid olana, dîne son derecede bağlı bulunana yaraşır yolda. |
mütezehhidîn |
: | متزهدين |
(a. s. mütezehhid'in c.) : zahit olanlar, dîne son derece bağlı bulunanlar. |
mütezehhir |
: | متزهر |
(a. s.) : 1) parlıyan. 2) çiçeklenen, çiçekli, (bkz. : müzehher). |
mütezekkî |
: | متزكی |
(a. s.) : tezekkî eden, temize çıkan [kimse] |
mütezekkir |
: | متذكر |
(a. s.) : 1) tezekkür eden, hatırlıyan. 2) bir işe dâir söyleşen. |
mütezellik |
: | متزلق |
(a. s.) : tezelluk eden, kayan, sürçen. Pây-i mütezellik : kayan, sürçen ayak. |
mütezellil |
: | متذلل |
(a. s. zillet'den) : tezellül eden, kendini zelil gösteren, zillete, alçaklığa katlanan. |
mütezellil-âne |
: | متذللانه |
(a. f. zf.) : zelîl, alçak olana yakışacak surette, alçakcasına. |
mütezellil |
: | متزلزل |
(a. s. zelzele'den) : tezelzül eden, titriyen, ırgalanan, sarsılan, sallanan, oynıyan, zıngırdıyan. Arz-ı mütezelzil : titriyen, sarsılan toprak. Binâ-yi mütezelzil : sallanan bina. |
mütezemmil |
: | متزمل |
(a. s.) : tezemmül eden, elbiseye, örtüye bürünen, (bkz. : müddessir, mütedessir, müzzemmil). |
mütezenbir |
: | متزنبر |
(a. s.) : tezenbür eden, kibirlenen, büyüklenen, kurulan; can sıkıcı bir tavır takınan, (bkz. : mütekebbir). |
mütezendik |
: | متزندق |
(a. s.) : tezenduk eden, zındık olan, kâfir olan. |
mütezevvic |
: | متزوج |
(zevc'den c. : mütezevvicîn) : tezevvüceden, -zevce edinen, evlenen, evli, evlenmiş, (bkz. : zâ't-üz-zevc). |
mütezevvicîn |
: | متزوجين |
(a. s. mütezevvic'in c.) : tezevvücedenler, zevce edinenler, evlenenler, evliler, evlenmişler. |
mütezevvid |
: | متزود |
(a. s. zâd'dan. c. : mütezevvidîn) : tezevvüdeden, yanına erzak, azık alan. |
mütezevvidîn |
: | متزودين |
(a. s. mütezevvid'in c.) : tezevvüdedenler, yanına erzak, azık alanlar. |
mütezevvik |
: | متذوق |
(a. s. zevk'den) : 1) tadını tadan. 2) zevk ve safa eden. |
mütezeyyin |
: | متزين |
(a. s. zînet'den) : zînetlenen, süslenen, bezenen. |