mütenâcî

: متناجی

(a. s.) : tenâcî eden, fısıldaşan.

mütenâciyâne

: متناجيانه

(a. zf.) : tenâcî edene, fısıldaşana yakışır yolda.

mütenâdd

: متناد

(a. s.) : birbirinden ürken.

mütenâdî

: متنادی

(a. s. nidâ'dan) : birbirine nida eden, birbirini çağıran.

mütenâdim

: متنادم

(a. s. nedem'den) : tenâdüm eden, nedîmlik eden, içki meclisinde arkadaşlık eden.

mutenadır

: متنادر

(a. s. nedret'den) : az bulunur, (bkz. : nâdir).

mütenâfî

: متنافی

(a. s. nefy'den) : birbirine zıt olan.

mütenâfir

: متنافر

(a. s. nefret'den) : tenâfür eden, birbirinden nefret eden, birbirinin yüzünü görmek istemiyen.

mütenâfis

: متنافس

(a. s.) : birbiriyle münâkaşa eden, ağız dalaşı yapan.

mütenaggım

: متنغم

(a. s. nağme'den) : şarkı söyliyen.

mütenahhî

: متنخی

(a. s.) : alarga duran, bir tarafa çekilen.

mütenahhim

: متنخم

(a. s.) : balgam çıkaran.

mütenâhî

: متناهی

(a. s. nihâyet'den) : 1) nihayet bulan, biten, sona eren. Gayr-i mütenâhî, Nâ mütenâhî : sonu olmıyan, uçsuz bucaksız, bit-mez tükenmez. 2) mat. sonsuz.

mütenâhiz

: متناهض

(a. s.) : erişip ulaşan.

mütenahnih

: متنخنع

(a. s. c. : mütenahnihîn) : tenahnuh eden, hırıltı ile ses çıkaran, soluyan [boğazından-]

mütenahnih-âne

: متنحنحانه

(a. f. zf.) : hırıltı ile ses çıkararak, soluyarak.

mütenahnihîn

: متنحنحين

(a. s. mütenahnih') : hırıltı ile ses çıkaranlar, soluyanlar. [boğazından-]

mütena'im

: متنعم

(a. s. ni'met'ten. c. : mütena'imîn) : tena'üm eden, varlık içinde ve nazlı büyüyen.

mütena'im-âne

: متنعمانه

(a. f. zf.) : naz. ve naîm içinde büyüyerek.

mütena'imîn

: متنعين

(a. s. mütena'im'in c.) : tena'üm edenler, nazlı ve varlık, bolluk içinde büyüyenler.

mütenakıs

: متناقص

(a. s. noksân'dan) : tenakus eden, gittikçe azalan, eksilen.

mütenâkız

: متناقض

(a. s. nakz'dan) : 1) tenakuz eden, birbirine muhalif, zıt olan. 2) ikinci sözü birinci sözüne zıt olan, uymıyan. 3) mant. "çelişik.

mütenâkih

: متناكح

(a. s.) : nikahlanan, birbirine karı veya koca olan.

mütenâkir

: متناكر

bilmemezlikten gelen, bilmez görünen, (bkz. : mütecâhil).

mütenakkıl

: متنقل

(a. s.) : tenakkul eden, bir yerden bir yere nakleden, göçen, (bkz. : müntakıl).

mütenâsık

: متناسق

(a. s. nesak'dan) : bir boyda, benzeşen.

mütenâsır

: متناصر

(a. s. nSsır'dan) : yar : dımlaşan, birbirine yardım eden.

mütenâsib, mütenâsibe

: متناسب ، متناسبه

(a. s. nisbet'den) : 1) münâsip, uygun olan, her bakımdan birbirine uygun, denk.

mütenâsib-ül-a'zâ

:  

vücut âzası birbirine uygun olan. 2) mat. "orantılı, fr. proportionnel. Ma'kösen mütenâsib : mat. ters "orantılı, fr. inversement proportionnel. Mebsûten mütenâsib : mat. doğru orantıh, fr. directement proportionnel.

mütenâsil

: متناسل

(a. s. nesl'den) : tenasül eden, doğup büyüyen, (bkz. : mütevâlid).

mütenâsır

: متناثر

(a. s. nesr'den) : intişâr aden, saçılan.

mütenassıb

: متنصب

(a. s.) : tanassubeden, dikilen, dikilip duran [ayakta]

mütenassıh

: متنصح

(a. s. nysh'dan) : tenassuh eden, nasihat kabul eden, öğüt dinleyip uslanan.

mütenassıh-âne

: متنصحانه

(a. f. zf.) : nasî-hat, öğüt dinleyerek.

mütenassır

: متنصر

(a. s. nasr'dan) : tenas-sur eden, Hıristiyanlığı kabul eden, Hıristiyan olan.

mütenassıs

: متنصص

(a. s.) : 1) delil ile sabit olan. 2) incelendikten sonra karar verilen.

mütenâşid

: متناشد

(a. s.) : tenâşüd eden.

mütenâtıh

: متناطح

(a. s.) : tenâtuh eden, süsüşen, birbirini süsen.

mütenâvib

: متناوب

(a. s. nevbet'den) : 1) nöbetleşe. 2) mant. alternative.

mütenâvil

: متناول

(a. s. nevi'den. c. : mütenâvilîn) : tenâvül eden, alıp yiyen.

mütenâvilîn

: متناولين

(a. s. mütenâvil'in c.) : tenâvül edenler, alıp yiyenler.

mütenâvim

: متناوم

(a. s. nevm'den. c. : mütenâvimîn) : tenâvüm eden, uyur gibi görünen, yalandan uyuyan.

mütenâvim-âne

: متناومانه

(a. f. zf.) : uyur gibi yaparak, uyur gibi görünerek.

mütenâvimîn

: متناومين

(a. s. mütenâvim'in c.) : uyur gibi görünenler, yalandan uyuyanlar.

mütenazır

: متناظر

(a. s. nazar'dan) : 1) tenassur eden, birbirinin karşısında bulunan, birbirine bakan. 2) mat. *bakışık, simetrik, fr. . symétriquement. . 3) kim. bakışık. 4) soys. karşılık.

mütenâzıran

: متناظرا

(a. zf.) : bakışıkolarak, simetrikolarak, fr. symetriquement.

mütenâzi'

: متنازغ

(a. s. nez'den) : münazaa, kavga eden.

mütenâziayn

: متنازعين

(a. i. c.) : huk. nizâlaşan müddet ile müddeâaleyh.

mütenazzım

: متنظم

(a. s.) : muntazam, düzgün olan.

mütenazzır

: متنظر

(a. s.) : düşünerek dikkatle bakan, dikkatle bakarak düşünen.

mütenazzır-âne

: متنظرانه

(a. f. zf.) : dikkatle bakıp düşünerek.

mütenazzif

: متنظف

(a. s.) : tenazzuf eden, temizlenen, paklanan [maddeten]

mütenebbî

: متنبی

(a. s. nebe'den) : 1) nübüvvet iddiasında bulunan, peygamberlik taslıyan; yalancı peygamber. 2) h. i. Arap şâirlerinden Ebuttayyib Ahmed.

mütenebbic

: متنبج

(a. s.) : hek. üfürülmüş, şişirilmiş [vücut]

mütenebbih

: متنبه

(a. s. nübh'den) : intibah eden, uyanan, uyanık; uslanan, aklını başına toplıyan.

müteeıebbit

: متنبت

(a. s.) : tenebbüt eden, yerden biten [ot gibi]

müteneddim

: متندم

(a. s. c. : müteneddimîn) : teneddüm eden, nedamet duyan, pişman olan.

müteneddim-âne

: متندمانه

(a. f. zf.) : nedametle, pişmanlıkla. *

müteneddimîn

: متندمين

(a. s. müteneddim'in c.) : nedamet duyanlar, pişman olanlar.

müteneffih

: متفسخ

(a. s.) : 1) teneffüh eden, övünen. 2) şişmiş, kabarmış, şişen, uru olan. 3) i. armut şeklinde çiçek kadehi.

müteneffil

: متنفل

(a. s.) : nafile namaz kılan.

müteneffir

: متنفر

(a. s. nefret'den) : nefret eden, iğrenen, tiksinen.

müteneffir-âne

: متنفرانه

(a. f. zf.) : nefret edercesine, tiksinerek, iğrenç.

müteneffis

: متنفس

(a. s. nefes'ten) : 1) teneffüs eden, nefes, soluk alan, soluyan. 2) yorgunluk alan, dinlenen.

müteneffiz

: متنفذ

(a. s. c. : müteneffizân) : nüfuzlu, sözü geçen [kimse] , (bkz. : nafiz).

müteneffiıân

: متنفذان

(müteneffiz'in c.) : nüfuzlu, sözü geçen, hatırlı kimseler.

mütenekkıd

: متنقد

(a. s.) : (bkz. : münekkıd).

mütenekkir

: متنكر

(a. s. nekre'den) : tenekkür eden, kıyafet değiştiren, tanınmıyacak kılığa giren; [takma bir adla] kendini tanıtmak istemiyen.

mütenekkir-âne

: متنكرانه

(a. f. zf.) : mütenekkire, kıyafet değiştirip kendini tanıtmıyana yakışır surette.

mütenekkiren

: متنكرا

(a. zf.) : mütenekkir olarak, kıyafet değiştirip kendini tanıtmıyarak.

mütenekkis

: متنكس

(a. s.) : tenekküs eden, basacağı olan, ters dönen [kimse, canbaz]

mütenemmil

: متنمل

(a. s.) : karınca gibi kaynaşan.

mütenemmir

: متنمر

(a. s.) : 1) tenemmür eden, kaplanlaşan, kaplan huylu olan. 2) sert bir dille korkutan.

mütenemmir-âne

: متنمرانه

(a. f. zf.) : 1) kaplanlaşarak. 2) sert bir dille korkutarak.

mütenessic

: متنسج

(a. s. nesc'den) : 1) tenessüceden, dokunan, örülen. 2) kumaş, zar, perde gibi tel tel örülmüş, dokunmuş şey.

mütenessik

: متنسق

(a. s. nask'dan) : tenessuk eden, yeknasak, biteviye olan.

mütenessik

: متنسك

(a. i.) : kulluk eden.

mütenessim

: متنسم

(a. s. nesim'den) : tenessüm eden, rüzgâr koklıyan, rüzgâr kokusu aian.

mütenessim-âne

: متنسمانه

(a. f. zf.) : rüzgâr koklıyarak, rüzgâr kokusu alarak.

mütenessir

: متنثر

(a. s. nesr'den) : te-nessür eden, saçılan.

müteneşşıt

: متنشط

(a. s.) : neşat (sevinç, neş'e) elde eden.

müteneşşib

: متنشب

(a. s.) : teneşşübeden, bir şeye ilişip tutulan.

müteneşşif

: متنشف

(a. s.) : teneşşüfeden, suyu, rutubeti çeken, emen; kim. hidroskobik.

müteneşşir

: متنشر

(a. s.) : intişar eden, dağılan, yayılan, (bkz. : münteşir).

mütenevvi', mütenevvia

: متنوع ، متنوعه

(a. s. nev'den) : tenevvü' eden, nevîlenen; türlü, çeşitli, çeşit çeşit değişik. (bkz. : gûnâ-gûn). Mesâil-i mütenevvia : değişik işler. Nebâtât-ı mütenevvia : türlü türlü nebatlar ("bitkiler).

mütenevvih

: متنوح

(a. s.) : tenevvüh eden, fer/âdeden; ağlıyan.

mütenevvim

: متنوم

(a. s. nevm'den) : uyuklıyan, uyuyan; rüya gören.

mütenevvir

: متنور

(a. s. nûr'dan) : tenevvür eden, nurlanan, parlıyan.

mütenezzih

: متنزه

(a. s. c. : mütenezzihât) : 1) tenezzüh eden, -gezintiye çıkan, gezip eğlenen. 2) temize çıkan aklanan.

mütenezzih-âne

: متنزهانه

(a. f. zf.) : müte-nezzihcesine.

mütenezzihât

: متنزهات

(a. s.) : 1) tenezzühe, ezintiye çıkanlar, (bkz. : mütenezzihîn). 2) temize çıkanlar, aklananlar.

mütenezzihîn

: متنزهين

(a. s. mütenezzih'in c.) : gezintiye çıkanlar, (bkz. : mütenezzihât1).

mütenezzil

: متنزل

(a. s. nüzûl'den. c. : mütenezzilîn) : 1) tenezzül eden, aşağı inen; alçalan. 2) gönül alçaklığı gösteren, alçak gönüllx. (bkz. : mütevazı').

mütenezzil-âne

: متنزلانه

(a. f. zf.) : mütenezzil olana, alçalana yaraşır yolda.

mütenezzilen

: متنزلا

(a. zf.) : tenezzül ederek, alçalarak.

mütenezzilîn

: متنزلين

(a. s. mütenezzil'in c.) : (bkz. : mütenezzil).