mütehâbb, mütehâbbe |
: | متحاب ، متحابه |
(a. s. hubb'dan) : birbirini dost sayan. Düvel-i mütehâbbe : birbirlerini dost sayan devletler. |
mütehabbir |
: | متخبر |
(a. s.) : iyi bilen, kökten bilen. |
mütehabbis |
: | متحبس |
(a. s.) : kendini kaybeden, bir yere kapanan. |
mütehabbis-âne |
: | متحبسانه |
(a. f. zf.) : kendini hapsedene, bir yere kapanana yaraşır yolda. |
mütehaccim |
: | متحجم |
(a. s.) : hacimlen-miş, hacimli, cüsseli. |
mütehaccir |
: | متحجر |
(a. s. hacer'den) : tahaccür etmiş, taş hâline gelmiş, taşlaşmış. |
mütehâcî |
: | متهاجی |
(a. s. hecv'den) : birbirini hicveden, birbirini yeren; hicveden. |
mütehâcim |
: | متهاجم |
(a. s. hücûm'dan. c. : mütehâcimîn) : tehacüm eden, birbirine hücum eden, saldıran. |
mütehâcimâne |
: | متهاجمانه |
(a. f. zf.) : hücum edercesine, saldırırcasına |
mütehâcimin |
: | متهاجمين |
(a. s. mütehâcim'in c.) : tehacüm edenler, birbirine hücum edenler, saldıranlar. |
mütehâciyâne |
: | متاجيانه |
(a. f. zf.) : hic-vedercesine. |
mütehaddır |
: | متخضر |
(a. s.) : tahaddur eden, yeşillenen, yeşil renk baglayan. (bkz : mütehazzır). |
mütehaddi' |
: | متخدع |
(a. s. hud'a'dan) : ta-haddu' eden, bilerek aldanan. |
mütehaddî |
: | متحدی |
(a. s.) : tahaddî eden, çekişen. |
mütehaddib |
: | متحدب |
(a. s.) : tahaddüb eden, kanbur olan, kanburlaşan. |
mütehaddir, mütehaddire |
: | متخدر ، مختدره |
(a. s.) : tahaddur eden, örtünen, bürünen; mec. Namuslu. Nisvân-ı mütehaddire : örtülü, namuslu kadınlar. |
mütehaddir |
: | متحدر |
(a. s.) : yokuş aşağı giden, hızla aşağı doğru inen, yuvarlanan, (bkz : münhadir). |
mütehaddis, mütehaddise |
: | متحدث ، متحدثه |
(a. s. hudûs'dan) : tehaddüs eden, meydana gelen veya çıkan, peyda olan. Vakayi'-i mütehaddise : ortaya çıkan vak'alar. |
mütehaddis |
: | متخدش |
(a. s.) : tahaddüş eden, tırmalanan; ıztırap çeken. |
mütehâdı' |
: | متخادع |
(a. s.) : aldanmamış iken aldanmış gibi görünen. |
mütehaffız |
: | متحفظ |
(a. s. hıfz'dan. c. : mütehaffızîn) : tahaffuz eden, korunup sakınan. |
mütehaffızin |
: | متحفظين |
(a. s. mütehaffız'ın c.) : tahaffuz edenler, korunup sakınanlar. |
mütehaffif |
: | متخفف |
(a. s.) : 1) tahaffüfeden, hafifliyen. 2) ayağa mest, çizme gibi konçlu bir şey giyen. |
mütehâfit |
: | متهافت |
(a. s. heft'den) : bir şeyin üzerine istekle saldıran. |
mütehâfitâne |
: | متهافتانه |
(a. f. zf.) : bir şeyin üzerine istekle saldırırcasına. |
mütehakkık |
: | متحقق |
(a. s. hakk'dan) : tahakkuk eden, doğruluğu meydana çıkan. |
mütehakkid |
: | متحقد |
(a. s.) : tahakkud-eden, kin tutan, (bkz. : kîn-dâr). |
Mütehakkim |
: | متحكم |
(a. s. hükm'den. c. : mütehakkimîn) : 1) tahakküm eden, hâkimlik takınan. 2) zorba. |
mütehakkimâne |
: | متحكمانه |
(a. f. zf.) : tahakkümle; zorbalıkla. |
Mütehakkimîn |
: | متحكمين |
(a. s. mütehakkim'in c.) : 1) tahakküm edenler, hâkimlik takınanlar. 2) zorbalar. |
mütehalhıl |
: | متحلحل |
(a. s.) : açılıp parçaları ayrılmış olan; kabarık, kabartılmış olan. |
mütehâlif |
: | متحالف |
(a. s. half'den) : iki düşmandan ikisine de yemin veren. |
mütehâlif |
: | متخالف |
(a. s. hulf'den) : tehâlüf eden, birbirine uymıyan. |
mütehâlif-ül-merkez |
: |
merkezi bir olmıyan. De-vâir-i mütehâlifet-ül-merâkiz : merkezî yerler olmıyan daireler. |
|
mütehâlik |
: | متهلك |
(a. s. helâk'dan) : tehalük eden, kendini tehlikeye düşürecek kadar acele ile bir işe koşan. |
mütehâlilcâne |
: | متهالكانه |
(a. f. zf.) : büyük bir acele ile çabuklukla. |
mütehahî |
: | متحلی |
(a. s. haly'den) : tahallî etmiş, süslenmiş, donanmış [maddî, manevî] |
mütehalî |
: | متخلی |
(a. s.) : tahallî eden, boşalan, boş kalan, (bkz : mütecevvif). |
mütehallid |
: | متخلد |
(a. s.) : tahallüd eden, bir yerde daimî olarak kalan, (bkz : ebedî, Jıâlid, sermedi). |
mütehallif |
: | متخلف |
(a. s.) : tahallût eden, uygun gelmiyen, uymayan. |
mütehallik |
: | متخلق |
(s. s. tıulk'dan) : ahlâk peyda eden, huy edinen, yeni bir huy kazanan. |
mütehallil |
: | متخلل |
(a. s.) : 1) tahallül eden, bozulan. 2) araya giren, araya sokulan. |
mütehallîl |
: | متحلل |
(a. s. hall'den) : tahallül eden, hallolmuş, erimiş, çözülmüş. |
mütehallim |
: | متحلم |
(a. s. hilm'den) : 1) yumuşak huylu imiş gibi görünen. 2) anat. memeleşen, meme gibi yuvarlaklaşan. |
mütehallis |
: | متخلص |
(a. s. hulûs'dan) : 1) 'halâs bulan, kurtulan. 2) mahlas alan, [ikinci] ad takınan. |
mütehallit |
: | متخلط |
(a. s.) : tahallût eden, 'karışan, karışık olan. |
mütehâmî |
: | متحامی |
(a. s.) : kendini himaye eden, sakınan, korunan, (bkz : mütehammî). |
mütehâmik |
: | متحامق |
(a. s. humk'dan) : kendini ahmak gösteren, (bkz : mütehammik). |
mütehâmik-âne |
: | متحامقانه |
(a. f. zf.) : ahmakcasına. |
mütehâmiyane |
: | متحاميانه |
(a. f. zf.) : kendini Siimâye edercesine; sakınarak, korunarak. |
mütehammız |
: | متحمض |
(a. s. humz'dan) : tahammüz eden, ekşiyen. (bkz : mütehammil). |
mütehammî |
: | متحمی |
(a. s.) : kendini himaye eden; korunan, (bkz : mütehâmî). |
mütehammik |
: | متحمق |
(a. s. humk'dan) : ahmaklaşan, ahmak gibi davranan veya konuşan, (bkz : mütehâmik). |
Mütehammil |
: | متحمل |
(a. s. haml'den. c. : mütehammilin) : tahammül eden, dayanan; yük altında bulunup ses çıkarmıyan [maddî, manevî] |
mütelammilâne |
: | متحملانه |
(a. f. zf.) : 1) tahammül ederek, dayanarak. 2) yüklenerek. |
Mütehammilin |
: | متحملين |
(a. s. mütehammil'in c.) : tahammül edenler, dayananlar; yük altında bulunup ses çıkarmıyanlar. |
mütehammir |
: | متخمر |
(a. s.) : tahammür eden, mayalanan, ekşiyen, fr. fermente, (bkz : mütehammız). |
mütehannî |
: | متحنی |
(a. s.) : münhani olan, eğrilen. |
mütehannin |
: | متحنن |
(a. s.) : çok göreceği gelen, özliyen. (bkz : mütehassir). |
mütehârib, mütehâribe |
: | متحارب ، متحاربه |
(a. s. harb'den) : harbeden, savaşan. Düvel-i mü-tehâribe : birbiriyle savaşan devletler. |
mütehârim |
: | مهارم |
(a. s. c. : mütehârimîn) : tehârüm eden, ihtiyar gibi görünen, yalandan ihtiyarlık gösteren. |
mütehârim-âne |
: | متهارمين |
(a. f. zf.) : yalandan ihtiyar gibi görünerek |
mütehâriş |
: | متخارش |
(a. s.) : tehârüş eden, hırıldaşıp dalaşan. |
Müteharrik |
: | متخرق |
(a. s.) : taharruk eden, yırtılan. |
müteharrî |
: | متحری |
(a. s.) : taharri eden, araştıran. |
Müteharrik |
: | متحرك |
(a. s.) : 1) hareket eden, kımıldıyan, oynıyan. 2) fels. , fiz. hareketli, işler. |
Müteharrik bi-z-zât |
: |
(kendi işler) : otomobil, otomat. 3) a. gr. harekesi olan, harekeli [harf] |
|
müteharrim |
: | متحرم |
(a. s.) : (bkz : mütehazzir). |
müteharrim-âne |
: | متحرمانه |
(a. f. zf.) : (bkz : mütehazzir-âne). |
müteharriş |
: | متخرش |
(a. s.) : taharrüş etmiş, tırmalanan, tırmık yiyen. |
müteharrişiyyet |
: | متخرشيت |
(a. i.) : irkiticilik, fr. irritabilite. |
müteharriyâne |
: | متحريانه |
(a. f. zf.) : taharri edene, araştırana yaraşır yolda. |
müteharriz |
: | متحرز |
(a. i.) : sakınan, korunan. |
mütehâsım |
: | متخاصم |
(a. s. husûmet'den. c. : mütehâsımîn) : 1) birbirlerine hasım olan, karşılıklı düşmanlık eden. 2) karşılıklı dâva edenlerden her biri. |
mütehâsımîn |
: | متخاصمين |
(a. s. mütehâsım'ın c.) : birbirlerine hasım olanlar, karşılıklı düşmanlık edenler; karşılıklı dâva edenler. |
mütehâsid |
: | متحاسد |
(a. s.) : biri birine hasededen, biri birini kıskanan, çekemiyen. |
mütehassıl |
: | متحصل |
(a. s. husul’den) : hâsıl olan, meydana gelen. |
mütehassın, mütehassına |
: | متحصن ، متحصنه |
(a. s. hısn'dan) : tahassun eden, kaleye, istih-kâmlı bir yere kapanmış. Asâkir-i mütehassına : kaleye, istihkâmlı bir yere kapanmış askerler, erler. |
Mütehassıs |
: | متخصص |
(a. s. husûs'dan) : ihtisası olan, bir işin bir şubesini çok iyi bilen, * uzman. |
mütehassir |
: | متحثر |
(a. s. hasr'den) : tahassür eden, pıhtılaşmış. Dem-i mütehassir : pıhtı-laşmış kan. |
mütehassir |
: | متحسر |
(a. s. hasr'den) : hasret çeken, özliyen. (bkz : mütehannin). |
mütehassir-âne |
: | متحسرانه |
(a. f. zf.) : hasret çekerek, özliyerek. |
mütehassis |
: | متحسس |
(a. s. hiss'den) : hislenen, duygulanan. |
Mütehassis-âne |
: | متحسسانه |
(a. zf.) : hislenerek, duygulanarak. |
mütehâşî |
: | متخاشی |
(a. s. huşû'dan) : haşyet gösteren, korkup çekinen. |
mütehâşî |
: | متخاشی |
(a. s. haşy'den) : tehâşî eden, sakıngan, çekingen, (bkz : mütehaşşî). |
mütehâşi' |
: | متحاشی |
(a. s. huşû'dan) : huşu ile eğilen. |
mütehâşiyâne |
: | متحاشيانه |
(a. f. zf.) : sakınganlıkla, çekingenlikle; kaçınırcasına |
mütehaşşî |
: | متخشی |
(a. s.) : tehâşî eden, korkan, saygı ile karışık korkup çekinen, (bkz r mütehâşî). |
mütehaşşi' |
: | متخشع |
(a. s. huşû'dan) : tahaşşu' eden, alçakgönüllü. (bkz : mütevâzî). |
mütehaşşib |
: | متخشب |
(a. s. haşeb'den) : odunlaşan, odunlaşmış. |
mütehaşşid, mütehaşşide |
: | متحشد ، متحشده |
(a. s. haşd'den. c. : mütehaşşidîn) : tahaşşüd eden, biriken, toplanan. Asâkir-i mütehaşşide : biriken, toplanan asker [bir yerde-] |
mütehaşşidîn |
: | متحشدين |
(a. s. mütehaşşid'in c.) : tahaşşüdedenler, birikenler, toplananlar. |
mütehaşşin |
: | متخشن |
(a. s.) : huşunet, sertlik gösteren, (bkz. : haşîn). |
mütehaşşiyâne |
: | متخشيانه |
(a. f. zf.) : mütehaşşî'ye, saygı ile karışık korkana yaraşır yolda. |
mütehâtıb |
: | متخاطب |
(a. s.) : birbirine hitabeden, söyleşen. |
mütehâtir |
: | متهاتر |
(a. s.) : birbirini tekzîb eden, yalanlıyan. |
mütehattır |
: | منخطر |
(a. s. hutûr'dan) : ta-hattur eden, hatırlayan. |
mütehattır-ı eyyâm-ı mâzî |
: |
geçmiş günleri hatırlıyan. |
|
mütehattî |
: | متخطی |
(a. s.) : 1) atlayıp geçen. 2) hatâ işliyen, yanılan. |
mütehattim |
: | متحطم |
(a. s. hatm'den) : lüzumlu, gerekli. |
mütehâvin |
: | متهاون |
(a. s. hevn'den) : bir işi mühimsemiyen, işinde gevşek ve kayıtsız davranan, (bkz : mütekâsil). |
mütehâvir |
: | متحاور |
(a. s.) : tehâvür eden, birbiriyle konuşan. |
mütehavvif |
: | متخوف |
(a. s.) : havfe düşen, korkak. |
mütehavvif-âne |
: | متخوفانه |
(a. f. zf.) : kor-kakcasına, korkarak. |
Mütehavvil |
: | متحول |
(a. s. havl'den) : 1) tahavvül eden, değişen, değişmiş, değişik, kararsız. 2) mat. *değişken. |
mütehayyil |
: | متخيل |
(a. s. hayâl'den) : tahayyül eden, hayâle dalan, hayal kuran. |
mütehayyil-âne |
: | متخيلانه |
(a. f. zf.) : hayal kurarak, hayâle, düşünceye dalarak. |
mütehayyile |
: | متخيله |
(a. i. hayal’den) : hayal kurma merkezi, fr. imaginaiion. (bkz : muhayyile). |
Mütehayyir |
: | متحير |
(a. s. hayret'den. c. : mütehayyirîn) : hayrette kalan, şaşmış, şaşırmış, (bkz : mebhût). |
Mütehayyir-âne |
: | متحيرانه |
(a. f. zf.) : şaşkın şaşkın, şaşkrnca, şaşırarak. |
Mütehayyirîn |
: | متحيرين |
(a. s. mütehayyir'in c.) : hayrette kalanlar, şaşmışlar, şaşırmışlar. |
mütehayyiz |
: | متحيز |
(a. s. hayz'den. c. : mütehayyizân, mütehayyizîn) : 1) tehayyüz eden, yer tutan. 2) itibarlı, mühim, ileri gelen [kimse] |
mütehayyizân |
: | متحيزان |
(a. s. mütehayyiz'in. c.) : (bkz : mütehayyizîn). |
mütehazzı' |
: | متخضع |
(a. s.) : huzû' gösteren, alçak gönüllülük eden. (bkz : mütevazı'). |
mütehazzı-âne |
: | متخضعانه |
(a. f. zf.) : alçakgönüllülükle. |
mütehazzır |
: | متخضر |
(a. s.) : tahazzur eden, yeşillenen, yeşil renk bağlıyan. (bkz : mütehaddır). |
mütehazzır |
: | متحذز |
(a. s.) : huzurda bulunan, hazır [olan] |
mütehazzin |
: | متحزن |
(a. s.) : hüzünlü, kederli. |
mütehazzir-âne |
: | متحذرانه |
(a. f. zf.) : sakınarak, çekinerek. |
müteheccî |
: |
(a. s. hecâ'dan) : heceliyen. |
|
müteheccid |
: | متهجد |
(a. s.) : teheccüdeden, gece uyanıp namaz kılan. |
müteheddî |
: | متهدی |
(a. s. : hedy ve hidyet'den) : 1) ihtida eden, doğru yola giren, İslâm dînini kabul eden. 2) hediye gönderen. |
müteheddim |
: | متهدم |
(a. s. : hedm'den) : teheddüm eden, inhidam eden, yıkılan, (bkz : münhedim). |
mütehekkim |
: | متهكم |
(a. s. : tehekküm'den) : tehekküm eden, alav eden. |
mütehekkim-âne |
: | متهكمانه |
(a. f. zf.) : alay edercesine. |
mütehellil |
: | متهلل |
(a. s.) : tehellül eden, sevinçten yüzü gülen. |
mütehennic |
: | متهنج |
(a. s. : tehennüce-den) : ansızın karnında canlanıp kımıldamıya başlı-yan çocuk. |
mütehettik |
: | متهتك |
(a. s. hetk'den) : 1) te-hettük eden, yırtılan. 2) utanmaz, edepsiz, yırtık. |
mütehevvid |
: | متهود |
(a. s.) : tehevvüd-eden, Yahudi olan. |
Mütehevvir |
: | متهور |
(a. s. : hevr'den) : tehevvür eden, birdenbire hiddetlenen, osuruğu cinli, öfkeli, kızgın. |
Mütehevvirâne |
: | متهورانه |
(a. zf.) : ânî öfke ile, hiddet ile saldırarak [sonunu düşünmeden] |
mütehevviren |
: | متهورا |
(a. z) : ö'fkeden kızgınlıkla [sonunu düşünmedenl. |
müteheyyi' |
: | متهيی |
(a. s.) : hazırlanan, hazırlanmış, hazır. |
müteheyyi'-i hareket |
: |
harekete, gitmeğe hazırlanmış. |
|
müteheyyib |
: | متهيب |
(a. s.) : teheyyüb-eden, heybetli, korku ve saygı duygusunu veren. |
müteheyyic |
: | متهيج |
(a. s. : heyecan’dan) : teheyyüceden, heyecana gelen, coşan, coşkun. |
mütehevyic-âne |
: | متهيجانه |
(a. f. zf.) : heyecana gelerek, coşarak, coşkunlukla |
müteheyyim |
: | متهيم |
(a. s. c. : müteheyyimîn) : (bkz : mütehayyir). |
müteheyyim-âne |
: |
(a. f. zf.) : (bkz : mütehayyir-âne). |
|
müteheyyinıin |
: |
(a. s. mütehay-yim'in c.) : (bkz : mütehayyirin). |
|
mütehezzic |
: | متهزج |
(a. s. c. : mütehezzi.cin) : tehezzüceden, makamla şarkı söyliyen. |
mütehezzic-âne |
: | متهزجانه |
(a. f. zf.) : makamla şarkı söylercesine |
mütehezzicîn |
: | متهزجين |
(a. s. mütehezzic'in c.) : tehezzüc edenler, makamla şarkı söyliyenler. |
mütehezziz |
: | متهزز |
(a. s) : ihtizaz eden, titreyen, zıngırdıyan. |