mütegabî |
: | متغابی |
("ga" uzun okunur, a. s.) : kendini gabî gösteren, ahmak tavrı takınan. |
mütegabin |
: | متغابن |
("ga" uzun okunur, a. s. gabn'den) : tegabün eden, birbirini aldatan. |
mütegabiyâne |
: | متغابيانه |
("ga" uzun okunur, a. f. zf.) : gabicesine, ahmakçasına. |
mütegaddî |
: | متغدی |
(a. s.) : tagaddi eden, gıdâlanan, gıda alan. (bkz : mütegazzî). |
mütegaffil |
: | متغفل |
(a. s.) : tegaffül eden, gaflette bulunan, bilmiyor görünen. |
mütegafil |
: | متغافل |
("ga" uzun okunur. a. s. gaflet'den) : tegafül eden, gafil görünen, gafli gibi davranan. |
mütegafil-âne |
: | متغافلانه |
("ga" uzun okunur, a. f. zf. gaflet'den) : gafil gibi davranarak. |
mütegalib |
: | متغالب |
("ga" uzun okunur, a. s. galebe'den) : -sıra ile- birbirine galip olan, üstün gelen. |
mütegallî |
: | متغلی |
(a. s.) : tegallî eden, galiye (misk ve amberden meydana gelen güzel koku) sürünen. |
mütegallib |
: | متغلب |
(a. s. galebe'den. c. : mütegallibîn) : zorba. |
mütegallib-âne |
: | متغلبانه |
(a. f. zf.) : zorba-casına. |
Mütegallibe |
: | متغلبه |
(a. i.) : zorba takımı, derebeyi. |
mütegallibîn |
: | متغلين |
(a. s. mütegallib'in c.) : zorbalar. |
mütegallif |
: | متغلف |
(a. s.) : gılaflanmış, gılaflı, kın içinde bulunan, (bkz : mütegammid). |
mütegallit |
: | متغلط |
(a. s.) : tegallüt eden, galata, yanlışa düşen, vanılan. |
mütegamız |
: | متغامز |
("ga" uzun okunur. a. s. c. : mütegamızîn) : göz ucu ile işaret eden [birbirine] |
mütegamızîn |
: | متغامزين |
("ga" uzun okunur. a. s. mütegamiz'in) : göz ucu ile işaret edenler [birbirlerine] |
mütegammid, mütegammide |
: | متغمد ، متغمده |
(a. s. gamd'den) : kınlı; örtülü. (bkz : mütegallif). |
mütegammide |
: | متغمده |
(a. i.) : zool, kınkanadlılar. |
mütegammidet-ül-cenâh |
: |
kınkanadlı böcekler. |
|
mütegannî |
: | متغنی |
(a. s. gınâ'dan) : tegannî eden, nağme eden, ırlıyan. (bkz : müterennim). |
mütegannic |
: | متغنج |
(a. s. ganc'den) : tegan-nüceden, nazlanan, naz gösteren. |
müteganniyâne |
: | متغنيانه |
(a. f. zf.) : tegannî ederek. |
mütegarrib |
: | متغرب |
(a. s. gurbet'den. c. : mütegarribîn) : gurbete çıkan. |
mütegarribîn |
: | متغربين |
(a. s. mütegarrib'in) : c.) ; gurbete çıkanlar. |
mütegarrid, mütegarride |
: | متغرد ، متغرده |
(a. s.) : tegarrüdeden, güzel nağmeler çeviren [çok zaman kuş hakkında söylenir] . Bülbül-i mütegarrid : güzel öten bülbül. Tuyûr-i mütegarride : güzel öten kuşlar. |
mütegarrir |
: | متغرر |
(a. s.) : igtirâr eden, gururlanan, güvenilmiyecek şeye güvenen. |
mütegassil |
: | متغسل |
(a. s.) : 1) gusl eden, yıkanan. 2) gasl eden, yıkayan. |
mütegaşşî |
: | متغشی |
(a. s. gaşy'den) : 1) tegaşşî eden, bürünen, örtünen. 2) gaşyolan, kendinden geçen. |
mütegavvil |
: | متغول |
(a. s.) : 1) tegavvüleden, uğraşan. 2) bir şeyin rengine giren, (bkz : mütelevvin). |
mütegavvir |
: | متغور |
(a. s.) : tegavvür eden, derine dalan. |
mütegayir |
: | متغاير |
(a. s.) : mugayir, zıt olan [birbirine] |
mütegayyib, mütegayyibe |
: | متغيب ، متغيبه |
(a. s. gayb'den) : tagayyübeden, gözden kaybolan, uzaklaşan, görünmez olan. Eşhası mütegayyibe : kaybolan, kaybolmuş kimseler. |
mütegayyim |
: | متغيم |
(a. s. gaym'den) : tegayyüm eden, bulutlu [havai. |
mütegayyir |
: | متغير |
(a. s. gayr'den) : 1) tagayyür eden, değişen, başkalaşan. 2) bozulmuş, bozuk. |
mütegayyir-âne |
: | متغيرانه |
(a. f. zf.) : değişmiş, bozulmuşçasına. |
mütegayyiz |
: | متغيظ |
(a. s. gayz'dan) : ta-gayyüz eden, kızan, kızmış, kızgın [kimse] |
mütegazzid |
: | متغذد |
(a. s.) : tagazzî eden, gızâlanan, gıdalanan. (bkz : mütegaddî). |
mütegazzib |
: | متغضب |
(a. s.) : tegazzûbeden, gazabe gelen, hiddetlenen. |
mütegazzil |
: | متغزل |
(a. s.) : 1) gazel söyliyen, gazel okuyan, (bkz : gazel-han, gazel-serâ). 2) gazel yazan, (bkz. : gazel-nüvîs). |