mütefahhıs

: متفحص

(a. s. fahs'dan) : tefah-hus eden, içyüzünü dikkatle araştıran.

mütefahhir

: متفخر

(a. s. fahr'den) : tefahhür eden, gururlanan, övünen, (bkz. : mütefâhir).

mütefahhir-âne

: متفخرانه

(a. f. zf.) : tefahhür ederek, övünerek, kurularak.

mütefâhir

: متفاخر

(a. s. fahr'den) : tefâhür eden, övünen, kurulan, kurum satan, (bkz : mütefahhir).

mütefakkıh

: متفقه

(a. s. fıkh'dan. c. : mütefakkıhîn) : fıkıh âlimi ("bilgini); fıkıhla uğraşan.

mütefakkıhîn

: متفقهين

(a. s. mütefakkıh'ın c.) : fıkıh âlimleri (*bilginleri); fıkıhla uğraşanlar.

mütefakkid

: متفقد

(a. s. fakd, fıkdan ve fukud'dan) : araştırıp soran, (bkz : müdekkik).

mütefassım

: متفصم

(a. s.) : 1) infisâm eden, kırılan, üzülen. 2) sütten kesilen.

mütefattın

: متفطن

(a. s. fatn'dan) : tefattun eden, derhal farkına varan.

mütefattır

: متفطر

(a. s.) : infitâr eden, yarılan.

mütefâvit, mütefâvite

: متفاوت ، متفاوته

(a. s. fevt'den) : birbirinden farklı, çeşitli olan, aralarında fark bulunan, (bkz. : mütenevvi').

mütefâyid

: متفايد

(a. s.) : faydalanan [birbirinden]

mütefâzıl

: متفاضل

(a. s. fazl'dan) : 1) fa-zîlet ve bilgi yarışına çıkan. 2) fazla, artık.

mütefazzıl

: متفضل

(a. s. fazl'dan. c. : mütefazzılîn) : fazîlet, meziyet ve bligi yarışına çıkan. (bkz. : mütefâzıl1.

mütefazzıl-âne

: متفضلانه

(a. f. zf.) : fazîlet, meziyet ve bilgi yarışına çıkana yakışır surette.

mütefazzılîn

: متفضلين

(a. s. mütefazzıl'ın c.) : fazîlet ve meziyet yolunda yarış edenler.

mütefecci'

: متفجع

(a. s.) : açıklanan, acınan, dertli olan.

mütefeccir

: متفجر

(a. s. fecr'den) : tefeccür eden, açılan, görünen.

mütefehhim

: متفهم

(a. s.) : tefehhüm eden', anlıyan.

mütefe'i

: متفأل

(a. s. fâl'den. c. : mütefe'ilîn) : 1) fal açan, fala bakan. 2) hayra yoran, hayrın başlangıcı, uğur sayan

mütefe'il-âne

: متفألانه

(a. f. zf.) : fal açar-casına; hayra yorarak.

mütefe'ilin

: متفألين

(a. s. mütefe'il'in c.) : 1) fal açanlar, fala bakanlar. 2) hayra yoranlar.

mütefekkik

: متفكك

(a. s. fekk'den) : dalgın [adam]

Mütefekkir

: متفكر

(a. s. fikr'den. c. : mütefekkirin) : tefekkür eden, düşünen, düşünür, düşünce sahibi. Kuvve-i mütefekkire : düşünme kuvveti.

mütefekkir-âne

: متفكرانه

(a. f. zf.) : tefekkür ederek, düşünüp taşınarak

Mütefekkire

: متفكره

(a. i. fikr'den) : (bkz : müfekkire).

Mütefekkirin

: متفكرين

(a. s. mütefekkir'in c.) : düşünürler, düşünce sahipleri.

mütefellik

: متفلق

(a. s.) : infilâk eden, patlıyan, yarılan, açılan.

mütefellis

: متفلس

(a. s.) : müflis olan.

mütefelsif

: متفلسف

(a. s. felsefe'den) : filozoflaşan; felsefe yapan.

Mütefennin

: متفنن

(a. s. fenn'den) : tefennün eden, teknik bilgi sahibi, fen âlimi.

mütefennin-âne

: متفننانه

(a. f. zf.) : mütefennin olana yaraşır yolda.

mütefer'in

: متفرعن

(a. s.) : 1) firavnlaşan, firaun tavrı takınan, firaun kesilen. 2) kibirli, (bkz : magrûr, müteazzım).

müteferri'

: متفرع

(a. s. : fer'den) : 1) teferru' eden, bir kökten ayrılan; dal budak salan. 2) bir kökle ilgili olan.

müteferriât

: متفرعات

(a. i. müteferri'in c.) : (bkz : teferruat).

müteferric

: متفرج

(a. s. ferc'den. c. : müteferricîn) : teferrüceden, gezinen, hava al-mıya, gezmiye, eğlenmiye giden.

müteferricîn

: متفرجين

(a. s. müteferric'in c.) : teferrücedenler, gezinenler, hava almıya, gezmiyel, eglenmiye gidenler.

müteferrid

: متفرد

(a. s. ferd'den. c. : müteferridîn) : teferrüdeden, tek ve yalnız olan, eşi emsali olmıyan.

müteferrid-âne

: متفردانه

(a. f. zf.) : tefer-rüdederek, tek ve yalnız kalarak.

müteferridîn

: متفردين

(a. s. müteferrid'in c.) : teferrüdedenler, tek ve yalnız olanlar, eşi emsali olmıyanlar.

müteferrig

: متفرع

(a. s.) : feragat eden, vaz geçen.

müteferrih

: متفرح

(a. s. ferash’dan) : ferahlanan, içi açılan.

Müteferrik

: متفرق

(a. s. fark'dan) : tefer-ruk eden, dağınık, ayrı ayrı.

Müteferrik-ul-vüreykat-ı ke’siyye

:  

bot. *ayrı çanakyapraklılar.

Müteferrika

: متفرقه

(a. i.) : 1) ufak tefek masraflar için ayrılan para. Masarif-i müteferrika : ufak tefek masraflar. 2) çeşitli işler gören. 3) padişah, sadrazam ve vezirlerin emirlerini götüren kimse. 4) emniyet teşkilâtında, hırsız, dilenci, mecnun, esrarkeş' ve benzeri gibi kimselerin ilgili makamlara sevk edilmek üzere barındırıldıkları kısım.

müteferris

: متفرس

(a. s. ferâset'den) : teferrüs eden, anlıyan, anlayışlı, sezişti.

müteferris

: متفرش

(a. s.) : teferrüş eden, mefruş olan, döşenen.

müteferriz

: متفرز

(a. s.) : teferrüz eden, ayrılan, (bkz : müfrez).

mütefessih

: متفسخ

(a. s. tefessüh'den) : tefessüh etmiş, çürümüş, bozulmuş, kokmuş.

mütefessih

: متفسح

(a. s. füshat'den) : bollaşan, genişliyen.

mütefettit

: متفتت

(a. s.) : tefettüt eden, ufak ufak parçalanan.

mütefevvih

: متفوه

(a. s.) : 1) tefevvüh eden, ağzına alan, söyliyen. 2) dil uzatan.

mütefevvik

: متفوق

(a. s. fevk'den. c. : mütefevvikîn) : tefevvuk eden, üstün gelen, üstün.

mütefevvik-âne

: متفوقانه

(a. f. zf.) : üstün gelerek, üstünlükle.

mütefevvikîn

: متفوقين

(a. s. mütefevvik'in c.) : tefevvuk edenler, üstün gelenler, üstün olanlar.

mütefevviz

: متفوض

(a. s. c. : mütefevvizîn) : 1) tefevvuz eden, uhdesine, üzerine alan. 2) gayrimenkul malların tasarruf, sahip olma, kullanma hakkını satın alan.

mütefevvizîn

: متفوضين

(a. s. mütefevviz'in c.) : (bkz : mütefevviz).

mü'tefik

: مؤتفك

(a. s.) : tersine dönen, dönmüş.

mü'tefikât

: مؤتفكات

(a. i. c.) : Lût kavminin darmadağın olan şehirleri.