mütedâfi'

: متدافع

(a. s.) : 1) tedafü' eden, itişen, kakışan. 2) düşmanı defeden.

mütedâfian

: متدافعا

(a. zf.) : 1) itişerek, kakışarak. 2) düşmanı defederek.

mütedâfiâne

: متدافعانه

(a. f. zf.) : itişir kakışırcasına; düşmanı defedercesine.

mütedâhik, mütedâhike

: متضاحك ، متضاحكه

(a. s.) : tedâhük eden, karşılıklı gülüşen. Etfâl-i tnütedâhike : gülüşen çocuklar [karşılıklı]

mütedâhil

: متداخل

(a. s. düîıûl'den) : 1) tedahül eden, birbirine geçen, karışan. 2) gecikmiş, ödenmemiş [maaş]

mütedair

: متدائر

(a. s. devr'den) : dâir, . . . . le ilgili; âit, için, dolayı, üzerine.

mütedârib

: متضارب

(a. s. darb'dan) : tedârüb eden, birbirine vuran, vuruşan. (bkz : müte-zârib).

mütedârik

: متدارك

(a. s. derk'den) : tedârik eden, bulup hazırlıyan. Bahr-i mütedârik : (bkz : bahr).

mütedâvî

: متداوی

(a. s. devâ'dan) : tedâvî eden, kendi kendine ilâç yapan ve bakan.

Mütedâvil, mütedâvile

: متداول ، متداوله

(a. s. devlet'den) : tedavülde bulunan, elden ele gezen; geçen, kullanılan. Nukud-ı mütedâvile : tedavülde bulunan, kullanılan paralar.

mütedebbir

: متدبر

(a. s.) : tedbirli, ilerisini gören, ölçülü hareket eden.

mütedebbir-âne

: متدبرانه

(a. f. zf.) : tedbirli olarak, ilerisini görerek, ölçülü olarak

mütedeffin

: متدفن

(a. s.) : defnedilen, gömülen.

mütedehhî

: متدهی

(a. s.) : dehâ, üstün zekâ ve anlayış sahibi gibi harekette bulunan.

mütedehhin

: متدهن

(a. s. dehn'den) : tedehhün eden, bağlanan.

mütedehhiyâne

: متدهيانه

(a. f. zf.) : dehâ sahibine, üstün zekâ ve anlayış sahibi gibi harekette bulunana yaraşır yolda.

mütedellî

: متدلی

(a. s.) : tedellî eden, nazlanan.

mütedelliyâne

: متدليانه

(a. f. zf.) : tedellî edene, nazlanana yaraşır, yolda, nazlanırcasına.

mütedennî

: متدنی

(a. s.) : tedennî eden, geriliyen, aşagılıyan.

mütedennis

: متدنس

(a. s.) : tedennüs eden, kir peyda eden, kirlenen.

mütederri'

: متدرع

(a. s) : tederri'eden, zırhlanan, zırh giyen, (bkz. : mütecevşin).

mütederris

: متدرس

(a. s.) : (bkz. : müteallim).

mütedessir

: متدثر

(a. s.) : libâsa bürünme, elbise giyme, (bkz. : müddessir, mütezemmil).

mütedeyyin

: متدين

(a. s. dîn'den) : 1) dîne bağlı, (bkz. : dîndâr). 2) borç edilen, borçlanılan.