müt'a

: متعه

(a. i.) : 1) muvakkat kazanç. 2) Şîîlere mahsus geçici nikâh. 3) mehr tesmiye olunmıyan ve duhul ve halvet vâki olmıyan mütallakaya verilen bir takım elbise, [her şehrin örfüne göre değişir]

mütâbaat

: متعابعت

(a. i. teba'den) : ittibâ etme, birine tâbi olma, arkasından gitme, uyma.

mütâbi'

: متابع

(a. s. c. : mutâbiîn) : tabî olan, uyan.

mütâbiîn

: متابعين

(a. s. mütâbi'in c.) : tabî olanlar, uyanlar.

mütâcere

: متاجره

(a. i.) : birbiriyle ticâret yapma.

mütâemet

: متآءمت

(a. i.) : ikiz doğurma.

mütâlâa

: مطالعه

(a. i. tulû'dan. c. : mütâlaât) : 1) okuma. 2) tetkik. 3) düşünce.

mütâlaât

: مطالعات

(a. i. mutâlaa'nın c.) : 1) okumalar. 2) tetkikler. 3) düşünceler.

mütâli'

: مطالع

(a. s. mütalaa'dan. c. : mütaliîn) : okuyan.

mütâliîn

: مطالعين

(a. s. mütâli'in c.) : okuyanlar.

mütâreke

: متاركه

(a. i. terk'den) : ask. ateşkes, iki tarafın muvakkat bir zaman için ateşi durdurması, fr. armistice.

mütâreke-i husûsiye

:  

ask. husûsî (*özel), dar ölçüde ateş kes.

mütâreke-i umûmiye

:  

ask. umûmî, geniş ölçüde ateş kes.

mütâreke-nâme

:  

mütâreke yapılması için tarafların müştereken imzaladıkları vesîka.

mütârik

: متارك

(a. s.) : karşılıklı terkeden, bırakan. Leşker-i mütârik : mütareke eden, silâhı bırakan, ateşi kesen asker.