mîş

: ميش

(f. i.) : koyun, (bkz : ganem, kûsfend).

mi'şâb

: معشاب

(a. i.) : otu, çayırı bol olan yer.

mi'şâr

: معشار

(a. i.) : mat. ondabir (1/10).

mîşe-zâr

: ميشه زار

(t. f. i.) : meşelik, küçük koruluk, [yapma kelimelerdendir]

mişhat

: مشحط

(a. i.) : manivela.

mîşîn

: ميشين

(f. i.) : meşin.

mişkât

: مشكات

(a. i. c. : meşâkî) : içine kandil, lâmba gibi şeyler koymak için duvarda yapılan oyuk, hücre.

mişmaa

: مشمعه

(a. i.) : şamdan.

mişrât, mişrat

: مشراط ، مشرط

(a. i. c. : meşârît) : 1) neşter, hekim bıçağı. 2) keskin bıçak.

mişvâr

: مشوار

(a. i.) : 1) tarz, tavır, hareket, gidişat. 2) gümeçten bal peteği sağılan âlet.

mişvare

: مشواره

(a. i.) : çömlek, testi.

mişvâr-gâh

: مشوارگاه

(a. f. b. i.) : at pazarı.

mişvâz

: مشواذ

(a. i. c. : meşâvîz) : sarık.

mişvel

: مشول

(a. i.) : orak.

mişvel-i muh

:  

anat. beyni ikiye ayıran yarığın içine giren örtü.