mifcer

: مفجر

(a. i.) : yaraya konulan oluk.

miferr

: مفر

(a. i.) : (bkz. : meferr).

mifreşe

: مفرشه

(a. i. c. : mefâriş) : kamış kalemlerin birbirine ve mahfazaya çarparak bozulmalarını önlemek için divitin kalem koymıya mahsus kısmına veya kalemdâna konulan örtü,

mifrez

: مفرز

(a. i.) : kamış kalemi ayırmak için kullanılan bir çeşit kalemtraş.

mifsad

: مفصد

(a. i.) : neşter, kan alacak âlet. (bkz. : mibza').

miftâh

: مفتاح

(a. i. c. : mefâtîh) : 1) anahtar. 2) şifre cetveli. 3) dil öğrenirken yapılacak tercüme ve mes'elelerin halledilmiş şekillerini gösteren kitap.

miftâh-ül-Cenne

:  

(Cennetin anahtarı) : XV. asır şâir ve bilginlerinden Ahmed Dâî'nin arapçadan dilimize çevirdiği bu eser, İslâmın şartlarından bâzı ay ve günlerle bu ay ve günlerde yapılan ibâ. deflerin faziletlerinden; Cennetin nîmetlerinden, Cehennemin korkunç azabından bahseden bir eserdir.

miftâh-ül-kütüb

:  

Ankara kütüphanesi müdürü . Remzi Dede'nin, Bursalı Tâhir Beyin "Osmanlı Müellifleri" adlı üç ciltlik eseri için, hazırladığı fihrist.

miftâh-ül-lûgâ

:  

(lügatin anahtarı) : Amasyalı Şeyh Mahmûd bin İbrâhîm Edhem'in 1491 (H. 897) de II. Bayezid adına kaleme aldığı farsçadan türk-çeye lügat kitabıdır.

miftele

: مفتله

(a. i.) : 1) öreke denilen ağaç. 2) yün eğirecek çatal değnek.

mifzal

: مفضل

(a. i.) : gündelik iş elbisesi.

mifzâl

: مفضال

(a. i.) : şeref ve fazilet sahibi.