mâ-melek

: ماملك

(a. i.) : nesi varsa, varı yoğu, olanı biteni; olanca şey.

mâ-mezâ

: مامضى

(a. i.) : geçen şey, geçmiş şey, geçmiş zaman. Mezâ mâ-mezâ : geçen geçti, olan oldu.

ma'mûl

: معمول

(a. s. amel'den) : îmal edilmiş, yapılmış, işlenmiş.

ma'mûlât

: معمولات

(a. s. ma'mûl'ün c.) : îmâl edilmiş, yapılmış şeyler, makinede, elde yapılmış, işlenmiş eşya.

ma'mûlât-ı dâhiliyye

:  

memlekette, yerli yapılan şeyler, fr. produits indigenes.

ma'mûlün bih

: معمول به

(a. b. s.) : kendisiyle amel olunan, yürürlükte olan [kanun, nizam; gramer kaidesi]

ma'mûr

: معمور

(a. s. umrân'dan) : bayındır, şenlikli, (bkz. : âbâdân). Beyt-i ma'mûr : Kabe.

ma'mûre

: معموره

(a. i.) : ma'mûr olan yer, insan bulunan, bayındır yer; şehir, kasaba.

ma'mûre-î derûn

:  

gönül ma'mûresi; gönül şehri.

ma'mûre-i dünyâ

:  

dünyâ ma'mûresi.

ma'mûre-î muhabbet

:  

sevgi ülkesi.

ma'mûriyyet

: معموريت

(a. i.) : ma'murluk, bayındırlık, (bkz. : âbâdânî, umrân).