lec |
: | لج |
(f. i.) : tepme. |
lecâc, leeâcet |
: | لجاج ، لجاجت |
(a. i.) : ayak direme, 'çekişme [düşmanlıkta] , (bkz. : taannüd). |
lecc |
: | لج |
(a. i.) : 1) dar şey. Mekân-ı lecc : dar yer. 2) inâdetme, ayak direme [düşmanlıkta] |
leclâc |
: | لجلاج |
(a. h. i.) : 1) satranç oyununun icatçısı. 2) s. sözü tutuk söyleyen. |
leclece |
: | لجلجه |
(a. i.) : kararsızlık, tereddüt [sözde] |
lecûc |
: | لجوج |
(a. s.) : inatçı, çok çekişken. |