lâm |
: | ل |
(a. ha.) : Osmanlı alfabesinin yirmi altıncı harfi olup "ebced" hesabında otuz sayısının karşılığıdır; "I" sesini verir. |
lâ-maddiyye |
: | لاماديه |
(a. i.) : eşyanın maddîliğini inkâr edenlerin mesleği, fr. Imma-terialisme. |
lâ-mantıkî |
: | لا مطقی |
(a. s.) : fels. mantıkdışı, fr. alogique. |
lâ-mehâle |
: | لا محاله |
(a. s. ve zf.) : çaresiz, ister istemez, [asıl mânâsı : "hîlesiz" dir] |
lâ-mekân |
: | لامكان |
(a. s.) : mekansız, yersiz, yere ihtiyâcı olmayan; Allah. |
lam-elif |
: | لا |
(a. ha.) : 1) Osmanlı alfabesinde "lam" ile "elif" harflerinin bir arada yazılmış şekli. 2) s. eğri, dolambaç. |
lâmi' |
: | لامع |
(a. s. lemeân'dan.) : lemeân eden, parlayan, parıldıyan; parlak. Berk-i lâml' : panldıyan şimşek. |
lâmi'-ün-nûr |
: |
nur saçarak parlıyan |
|
lâmî, lâmiyya |
: | لامی ، لاميه |
(a. s.) : 1) Lâm harfi şeklinde olan. 2) i. lâm kafiyesi ile düzenlenmiş olan kaşîde. 3) i. a. gr. lâm ile yapılmış izafet terkibi (isim tamlaması) : (bkz; izâfet-ilâmiyye). |
lâmia |
: | لامعه |
(a. s. lemeân'dan. c. : levâmi') : 1) parlıyan, parıldayan [şey] . Karniyye-I lâmia : hek. gözün ön tarafında bulunan cam gibi şeffaf (saydam) tabaka, fr. cornee. 2) i. kadın adı. |
lamih |
: | لامح |
(a. h. i.) : Hz. Nuh'un erkek kardeşi. |
lâmih, Lâmiha |
: | لامح ، لامحه |
(a. s. lemh'den.) : 1) parlıyan, parıldıyan, parlak, (bkz. : dirahşende). 2) i. [birincisi] erkek, [ikincisi] kadın adı. |
lâmis |
: | لامس |
(a. s. lems'den.) : lemse-den, el ile tutan, dokunan. |
lâmise |
: | لامسه |
(a. i.) : 1) dokunmakla olan duyma duygusu. 2) biy. dokunum. 3) psik. dokunma. |
lâmişger |
: | لامشگر |
(f. i.) : bot. karaağaç. |
lâm-ül-fi'l |
: | لام الفعل |
(a. b. i.) : Arapçada üçlü kökten gelen bir kelimenin son harfi. |
lâ-müsellim |
: | لامسلم |
(a. n.) : hiç tesJim etmem; hayır! |