lâg

: لاغ

(f. i.) : 1) şaka, lâtife. 2) oyun. (bkz. : lû’b).

lagar

: لاغر

(f. s.) : arık, zayıf, cılız [hayvan] Esb-i lagar : zayıf beygir. Gâv-ı lagar : arık öküz.

lâgarî

: لاغری

(f. i.) : arıklık, zayıflık, cılızlık.

lâgt

: لغط

(a. i.) : mırıldanma, ses çıkarma.

lâğv

: لغو

(a. i.) : 1) faydasız, beyhude, boş. 2) yanılma, atlama. 3) kaldırma, hükümsüz bırakma. Yemîn-i lağv : alışkanlıkla edilen ve şer'-an kefaret lâzım gelmeyen yemin.

lâgvî, lâğviyye

: لغوی ، لغويه

(a. s.) : lağva mensup, lâgv ile ilgili. Eymân-ı lâgviyye : alışkanlıkla edilen ve şer'an kefaret lâzım gelmeyen yeminler.

lâgviyyât

: لغويات

(a. i. lâğviyye'nin c.) : beyhude, boş sözler, işler.

lâğz

: لغز

(a. i.) : sürçme, kayma.

lâgzân

: لغزان

(f. s.) : sürçeri, kayan, (bkz. : zâlik).

lagzîde

: لغزيده

(f. s.) : sürçmüş, kaymış.

lâgzîde-pâ, lâgzîde-pây

: لغزيده ، لغزيده پای

(f. b. s.) : ayağı sürçmüş, ayağı kaymış.

lâgziş

: لغزش

(f. i.) : sürçüş, kayış, sürçme, kayma.