küs

: كس

(f. i.) : kadın tenasül âleti, (bkz. : fere).

küsâ

: كسی

(a. i. kisve'nin c.) : (bkz : kisve).

küsbe

: كسبه

(a. i.) : yağ posası; yağı suyu çıkarılmış her türlü bitki maddelerinin kuru kalıntısı.

küsbere

: كسبره

(f. i.) : bot. karakimyon, kişniş.

küstah

: كستاخ

(f. s.) : aslı "güstâh" dır. (bkz. : güstâh).

küstâh-âne

: كستاخانه

(f. zf.) : aslı"güstâh-âne" dir. (bkz. : güstâh-âne)

küstel

: كستل

(f. i.) : zool. bokböceği, (bkz. : hunfesâ').

küsûd

: كسود

(a. i.) : kesad.

küsûd

: كصود

(a. i.) : çekilme, gayeye varmadan geri dönme, (bkz. : ric’at).

küsûf

: كسوف

(a. i.) : astr. Güneş'in tutulması, Ay'ın, Dünyâ'mız ile Güneş arasına girerek gölgesiyle Güneş'i kısmen veya tamamen örtmesi.

küsuf-i cüz’i

:  

astr. Güneş'in bir kısmının tutulması.

küsûf-i külli

:  

astr. Güneş'in tam tutulması. küsül

küsul

: كسول

(a. s.) : tenbel, üşeniel.

küsur

: كسور

(a. i. kesr'in c.) : 1) parçalar, artan parçalar, artıklar. 2) mat. kesirler.

küsurat

: كسورات

(a. i. kesr'in c. olan küsûr'un c.) : artıklar, artan kısımlar.

küş (-)

: كش

(f. s.) : öldüren, öldürücü. Düşman-küş : düşman öldüren. Merdüm-küş : adam öldüren. Zebûn-küş : düşkün öldüren; fırsat düşkünü.

kuşende

: كشنده

(f. s.) : öldüren, öldürücü, (bkz. : katil).

kuşkuya

: كشكويه

(f. i.) : müz. Türk müziğinin eski mürekkep makamlarından olup, zamanımıza kalmış bir numunesi yoktur.

küştar

: كشتار

(f. s.) : 1) kesilmiş, kurban edilmiş [koyun] . 2) mec. et.

küste

: كشته

(f. s. c. : küşte-gân) : öldürülmüş.

küşte-gân

: كشتگان

(f. s. küşte'nin c.) : öldürülmüşler.

küşte-gân-ı zinde

:  

şehitler, (bkz. : şühedâ).

küsten

: كشتنی

(f. s.) : öldürülmeye lâyık, öldürülesice.

küştere

: كشتره

(f. i.) : uzun dülger rendesi.

küştî

: كشتی

(f. i.) : güreşme, pehlivanlık, (bkz. : musâraa).

küşti-gîr

: كشتيگيری

(f. b. i.) : güreş tutan, güreşçi, pehlivan.

küştî-gir-i cehân

:  

cihan pehlivanı.

küştî-oirî

:  

(f. b. i.) : pehlivanlık.