küfât |
: | كفات |
(a. s. kâfî'nin c.) : (bkz. : kâfî). |
küfe |
: | كفه |
(f. i.) : küfe, kamıştan veya ağaçtan örülmüş sepet. |
küffâr |
: | كفار |
(a. s. kâfir'in c.) : kâfirler, hak dînini inkâr edenler, (bkz. : kâfirûn, kefere |
küfr |
: | كفر |
(a. i. c. : küfür) : 1) Allah'a ve dîne ait şeylere inanmama, Cenab-ı Hakk'a ortak koşma. 2) dinsizlik, îmansızlık. 3) İslâm dînine uymayan inanışlarda bulunma. 4) nankörlük. 5) sövüp sayma, fena, kaba söz söyleme. 6) örtme ve gizleme. |
küfr-i cahûdî |
: |
içinden bilip ağızdan ikrar etmeme. |
|
küfr-i inâdî |
: |
içinden bilip diliyle ikrar ettiği halde İslâm dînine girmeme. |
|
küfr-i inkârı |
: |
Allah’ı asla bilmeyip ikrar ve îtirâf etmeme. |
|
küfr-i nifâki |
: |
dil ile tasdik edip kalben inkâr etme. |
|
küfr-i zülf |
: |
zülfün karalığı. |
|
küfrân |
: | كفران |
(a. i.) : iyilik bilmeme, gördüğü lütuf ve insaniyeti unutma. [zıddı : şükran] |
küfrân-i ni’met |
: |
nankörlük. |
|
küfr-bâz |
: | كفرباز |
(a. f. b. s.) : küfr edici, sövüp sayıcı. |
küfrivyât |
: | كفريات |
(a. i. c.) : 1) kâfirliğe, küfre sebep olan işler, sözler. 2) hicviyeler. 3) mürekkepçi Havâî'nin hicviyelerinden mürekkep mecmua. |
küfûf |
: | كفوف |
(a. i. keff'in c.) : el ayaları, avuçlar. |
küfv |
: | كفو |
(a. i. c. : kifât) : eş, benzer, denk, arkadaş, (bkz. : kifâet, mânend, muâdil, müsâvî, nazîr). |
küfye |
: | كفيه |
(a. i.) : ancak geçinecek kadar olan yiyecek. |