kûf

: كوف

(f. i.) : zool. baykuş, (bkz. : bûm).

kufâr

: قفار

(a. i. kafr'ın c.) : susuz yerler, otsuz, ıssız çöller.

küfe

: كوفه

(f. i.) : küfe, kaba ve dayanıklı büyük sepet.

kûfî

: كوفی

(a. s.) : 1) "Küfe" şehrine mensup, bu şehirle ilgili olan. 2) (bkz. : hatt-ı kûfî).

kûfiyyûn

: كوفيون

(a. i. c.) : eski Arap dilcilerinin ayrıldığı iki büyük şu'beden biri olup, diğerine "basîriyyûn" denirdi.

kufi

: قفل

(a. i. c. : akfâl, kufûl) : kilit, sürgü.

küfte

: كوفته

(f. i.) : köfte, kıyılmış, ezilmiş, dövülmüş et, köfte.

kûfte-hâr

: كوفته خوار

(f. b. s.) : "köftekor, köfte yiyen" : 1) geveze 2) kendini beğenmiş; şarlatan. 3) çapkın.

kufûl

: قفول

(a. i. kufl'un c.) : 1) kilitler, (bkz. : akfâl). 2) seferden, yolculuktan dönme.