kûçe

: كوچه

(f. i.) : 1) küçük sokak, dar sokak. 2) çarşı, pazar.

koçek

: كوچك

(f. i.) : müz. Türk müziğinin en eski mürekkep makamlarından biri. Sabâ makamı ile ondan evvel gelen aşîran (mi) perdesine nakledilmiş bir hüseynî beşlisinden mürekkeptir. Sabâ ile dügâh (tâ) perdesinde durur. Güçlü birinci derecede -sabâ'nın güçlüsü olan- çargâh, ikinci derecede de -beşlinin durağı olan- âşîran (mi) dır. Donanımına sabâ gibi si koma bemolü ile re bakıyye bemolü konulur. Aşîrandaki hüseynî beşlisi için îcâbeden yerlere "fa" bakıyye diyezi ile "si" bekar ilâve edilir (bazen bu beşli -son sesi kullanılmıyarak- . uşşak dörtlüsü hâlinde geçer ki, bu şekilde "si" nin bekar yapılmasına lüzum yoktur). Makam umumiyetl

kûçek-geveşt

: كوجك گوشت

(f. b. i.) : müz. Türk müziğinin en az altı asırlık bir mürekkep makamı olup, zamanımıza bir numunesi kalmamıştır.

kûçek-mâye

: كوچك مايه

(f. b. i.) : müz. Türk müziğinin en az altı asırlık bir mürekkep makamı olup zamanımıza bir numunesi kalmamıştır.

kûçek-nevrûz

: كوچك نوروز

(f. b. i.) : müz. Türk müziğinin en az altı asırlık bir mürekkep makamı olup zamanımıza bir numunesi kalmamıştır.

kûçek-selmek

: كوچك سلمك

(f. b. i.) : müz. Türk müziğinin en az altı asırlık bir mürekkep makamı olup zamanımıza bir numunesi kalmamıştır.

kûçek-şehnâz

: كوچك شهناز

(f. b. i.) : müz. Türk müziğinin en az altı asırlık bir mürekkep hakamı olup zamanımıza bir numunesi kalmamıştır.

kûçek-zemzeme

: كوچك زمزمه

(f. b. i.) : Türk müziğinin en az iki asırlık bir makamı olup zamanımıza bir numunesi kalmamıştır.