kîs |
: | كيس |
(a. i. c. ekyâs) : 1) para kesesi; torba. 2) anat. döl yatağı [rahimde] , (bkz. : meşîme). 3) anat. Vücuttaki bâzı sıvıların toplandığı kese biçimindeki oyuklar. |
kisâ |
: | كسا |
(a. i.) : 1) yün elbise. 2) seccade, halı. |
kisb |
: | كسب |
(a. i.) : (bkz. : kesb). kisb ü kâr : iş güc, kazanç. |
kisbî |
: | كسبی |
(a. s.) : kazanılmış, sonradan edinilmiş. |
kîse |
: | كيسه |
(f. i. c. : ekyise) : 1) kese, küçük, büyük torba, kap. 2) cepte taşınan para torbası. 3) kumaştan yapılmış çanta biçimindeki kap. 4) para, para hesabı; para gücü. |
kîse-i dem'iyye |
: |
anat. gözyaşı kesesi. |
|
kîse-i fem |
: |
1001. bâzı hayvanların avurtları içindeki kese. |
|
kîse-i hevâiyye |
: |
anat. hava kesesi. |
|
kîse-i safrâviyye |
: |
anat. safra kesesi. |
|
kîse-i sebhiyye |
: |
yüzme kesesi. |
|
kîse-bür |
: | كيسه بر |
(f. b. s.) : yankesici, (bkz. : girih-bür). |
kîse-dâr |
: | كيسه دار |
(f. b. i.) : para hesabını tutan, parayı toplayan kimse, vekilharç. |
kisef |
: | كسف |
(a. i. kisfe'nin c.) : cüzler, kısımlar, parçalar. |
kîsiyye |
: | كيسيه |
(a. i.) : zool. keseliler. |
kisfe |
: | كيسفه |
(a. i. c. : kisef) : cüz, kısım, parça. |
kisrâ |
: | كسری |
(a. i. c. : ekâsire) : eski İran hükümdarlarından Nûşirevân-ı Adil'in lâkabı olup, kendisinden sonra gelenler de bu lâkapla anılmışlardır. Ekâsire-i Acem : Acem hükümdarları. |
kisve |
: | كسوه |
(a. i. c. : ıküsâ) : (bkz. : kisvet) |
kisvet |
: | كسوت |
(a. i.) : 1) elbise. 2) hususî kıyafet. 3) kisbet, yağlı güreş yapan pehlivanların giydikleri dar paçalı meşin pantolon. |
kiş |
: | كش |
(f. i.) : satranç oyununda bir taşı zorlama. |
kîş |
: | كيش |
(f. i.) : mezhep. Bed-kîş : dinsiz. 2) ok kuburu. 3). keten kumaş. 4) kuş yeleği. 5) şimşir. |
kişmiş |
: | كشمش |
(f. i.) : kişniş, çok küçük taneli çekirdeksiz üzüm. |
kişniş |
: | كشنش |
(f. i.) : 1) (bkz. : kişmiş). 2) bot. güzel kokulu bir tohum, kara kimyon, lât. coriandrum sativum. (bkz. : küzbüre). |
kişnîz |
: | كشنيز |
(f. i.) : (bkz. : kişniş). |
Kist |
: | كشت |
(f. i.) : ekin; tarla; |
kişt-kar |
: | كشتكار |
(f. b. i.) : ekinci; çiftçi, (bkz. : fellâh, fâlih). |
kişt-zâr |
: | كشتزار |
(f. b. i.) : ekinlik, ekin tarlası. |
kişver |
: | كشور |
(f. i.) : iklim; memleket, vilâyet, ülke. |
kişver be kişver |
: |
vilâyet vilâyet, memleket memleket, ülke ülke. |
|
kişver-gîr |
: | كشورگير |
(f. b. s. ve i.) : ülke, memleket tutan, pâdişâh. |
kişver-gîrân |
: | كشور گيران |
(f. b. s. ve i. kişver-gîr'in c.) : ülke, memleket tutanlar, pâdişâhlar. |
kişver-gîrâne |
: | كشور گيرانه |
(f. zf.) : ülke, memleket tutuculukla padişahçasına. |
kişver-gîrî |
: |
(f. b. i.) : ülke, memleket tutuculuk, padişahlık. |
|
kişver-güşâ |
: | كشور گشا |
(f. b. s.) : memleket, ülke açıcı, açan, cihangir, (bkz. : fâ-tih-ül-bilâd). |
kişver-güşâyî |
: | كشور گشايی |
(f. b. i.) : memleket, ülke açıcılık, fâtihlik, cihangirlik. |
kişver-hüdâ |
: | كشور خدا |
(f. b. i.) : hükümdar, ["hüdâ-yi kişver" den çevrilmiştir] |