kıhf

: قحف

(a. i. c. : akhâf, kuhûf) : hek. beynin, içinde bulunduğu kafa kemiği, kafatası.

kıla

: قلاع

(a. i. kal'e'nin c.) : kaleler, surlar.

kılâ-ı erbaa

:  

"dört kale" [eskiden] Anadolu ve Rumeli Kavaklariyle YÛşâ ve Telli Tabya hakkında kullanılan bir tâbir.

kılâ-ı hâkanî

:  

("ka" uzun okunur) : hakan kaleleri.

kılâ-ı rasîne

:  

sağlam kaleler.

kılâa

: قلاعه

(a. i.) : yelken.

kılâde

: قلاده

(a. i. c. : kalâid) : gerdanlık; akarsu.

kılâfet

: قلافت

(a. i.) : kalafat, gemi kalafatlama, gemi ziftleme usul ve san'atı.

kıllet

: قلت

(a. i.) : 1) azlık, [zıddı : kesret] . . 2) kıtlık, (bkz. : nedret). Cem'-i kıllet : a. gr. türlü vezinlerde cemileri olan isimlerin, bu cemîlerinden dokuzdan aşağı mahsus olanları.

kıllel-i nukud

:  

("ka" uzun okunur) : para darlığı.

kîl ü kal

: قيل وقال

("ka" uzun okunur, a. b. i.) : dedikodu, (bkz. : güft ü gû).

kımâr

: قمار

(a. i.) : (bkz. : kumar, meysir). [kelimenin aslı "kımar" olduğu halde, "kumar" yaygındır].

kımâr-bâz

: قمار باز

(a. f. b. i.) : (bkz. : kumâr-bâz). [kelimenin aslı "kımâr-bâz" olduğu halde "kumar-bâz" yaygındır]

kımâr-hâne

: قمار خانه

(a. f. b. i.) : (bkz. : kumâr-hâne) : [kelimenin aslı "kımâr-hâne" olduğu halde, "kumar-hane" yaygındır]

kımât

: قماط

(a. i.) : sargı, örtü; sarılacak ber.

kinâ'

: قناع

(a. i.) : örtü; başörtüsü; yasmak; peçe. (bkz. : nikab).

kındîl

: قنديل

(a. i. c. : kanâdil) : (bkz. : kandîl).

kınnâre

: قناره

(a. i.) : kanara, mezbaha.

kınab

: قنب

(a. i.) : kınap, ince sicim.

kıntâr

: قنطار

(a. i. c. : kanâtîr) : (bkz. : kantar).