kıbâb |
: | قباب |
(a. i. kubbe'nin c.) : tepesi yarım küre şeklinde olan bina damları. Nuh kıbâb (dokuz kubbe) : gökyüzü, (bkz. : kubeb). |
kıbâb-ül-aktâb |
: |
Mevlânâ'nın türbesi. |
|
kıbâh |
: | قباح |
(a. s. kabîh'in c.) : kabîhler, çirkinler. |
kıbâl |
: | قبال |
(a. i.) : karşılaştırma [bir yazıyı-] |
kıbâle |
: | قباله |
(a. i.) : ebelik, çocuk doğurtma san'atı. |
kıbel |
: | قبل |
(a. i.) : taraf, yan, yön. (bkz. : cânib, cihet). Min kıbel-ir-Rahmân : Allah tarafından, (bkz. : min taraf-illâh). |
kıbel-i şer'-l şeriften |
: |
şerîat tarafından. |
|
kıble |
: | قبله |
(a. i.) : 1) namaza başlarken yönelinen taraf; Mekke tarafı. 2) (bize na-raren) cenup tarafı (güney). 3) güneyden esen rüzgâr. 4) darlıkta başvurulan kapı. |
kıblet-ül-hâcât |
: |
hacetlerin husûli niyâziyle yönelinen makam. |
|
kıble-gâh |
: | قبله گاه |
(a. f. b. i.) : kıblenin bulunduğu semt. |
kıble-nübâ |
: | قبله نما |
(a. f. b. i.) : kıbleyi, cenubu (güneyi) gösteren âlet, pusula. |
kıbleteyn |
: | قبلتين |
(a. i. c.) : "iki kıble" : Beyt-i Muazzam ile Kudüs'teki Beyt-i Makdis. Mescid-i zû kıbleteyn : iki kıbleli mescit. Zû kıbleteyn : iki kıbleli. |
kıbt |
: | قبط |
(a. i.) : Mısır'ın eski, yerli halkı. |
kıbtî |
: | قبطی |
(a. i. c. : kabâtî) : 1) kıbt soyundan, çingene, (bkz. : kıbtiyân). 2) s. çingene ile ilgili. |
kıbtiyân |
: | قبطيان |
(a. i. kıbtî'nin c.) : çingeneler, (bkz. : kabâtî1. |