kevâbis |
: | كوابس |
(a. i. kebîse'nin c.) : (bkz. : kebîse). |
kevâhil |
: | كواهل |
(a. i. kâhil'in o.) : (bkz. : kâhil). |
Kevâib |
: | كواعب |
(a. i. kâib'in c.) : tomurcuk memeli kızlar, (bkz. : nevâhîd). |
kevâib-i encüm |
: |
astr. yediğir, Büyükayı'yı meydana getiren yedi yıldız. |
|
kevâkib |
: | كواكب |
(a. i. kevkeb'in c.) : yıldızlar, (bkz. : nücûm). |
kevâklb-sinâs |
: | كواكب شناس |
(a. f. b. i.) : astr. müneccim. |
kevden |
: | كودن |
(f. s.) : ahmak, düşüncesiz. |
kevkeb |
: | كوكب |
(a. i. c. : kevâkib) : yıldız, (bkz. : ahter, necm, sitâre). kevkeb-i derrî : parlak yıldız. kevkeb-ül-hadid : demir parıltısı. |
kevkebe |
: | كوكبه |
(a. i.) : 1) gökteki yıldız. 2) süvari alayı. |
kevkebe |
: | كوكبه |
(f. i.) : gösteriş, tantana. |
kevkebî |
: | كوكبی |
(a. s.) : yıldıza âid, yıldızla ilgili. |
kevme |
: | كومه |
(a. i.) : fels. * katışmaç, küme, fr. agregat. |
kevn |
: | كون |
(a. i. c. : ekvân) : 1) olma. 2) var olma, varlık, vücut. Âlem-i kevn ü fesâd : Dünya. |
kevn ü fesâd |
: |
olma ve bozulma. kevn ü mekân : varlık, kâinat. |
|
kevneyn |
: | كونين |
(a. i. c.) : 1) cismânî ve rûhânî âlem. 2) dünyâ ve âhiret. Seyyid-ül-kevneyn (iki cihanın Ulu'su, Efendisi) : Hz. Muhammed (Aleyhisselâm). |
kevniyyât |
: | كونيات |
(a. i. c.) : "evrenbilim, kozmoloji, fr. cosmologie. |
kevr |
: | كور |
(a. i.) : 1) sarık sarma. 2) çokluk, bolluk. El-havrü ve-l-kevr : çokluktan sonra yokluk. |
kevsel |
: | كوسل |
(a. i.) : geminin kıç tarafı. |
Kevser |
: | كوثر |
(a. i.) : 1) maddî ve manevî çokluk; kalabalık nesil. 2) Cennet'te bir havuzun adı. 3) Kur'ân-ı Kerîm'in 108 inci sûresi. Âb-ı kevser : kevser suyu. Şerâb-ı kevser : kevser şarâbı. 4) kadın adı. |