kec

: كج

(i. s.) : eğri, çarpık, (bkz. : geç, gej, kej).

kecâbe

: كجابه

(f. i.) : deve üstüne konulan bir çeşit tahtırevan, (bkz. : kecâve, mahfe).

kecâve

: كجاوه

(f. i.) : deve üstüne konulan bir çeşit tahtırevan, (bkz. : kecâbe, mahfe).

kec-bâz

: كجباز

(f. b. s.) : oyunda hî-le ecfen.

kec-bîn

:  

(f. b. s.) : 1) Eğri bakan, şaşı. 2) yanlış, ters düşünen.

kec-fehm

: كجفهم

(f. b. s. c. : kec-fehmân) : ters, yanlış anlıyan.

kec-külâh

: كج كلاه

(f. b. s.) : külahını eğri giyen, eğri külâhlı.

kec-mizâc

: كجمزاج

(f. a. b. s.) : mizacı, tabîatı hoş olmıyan, ters olan : (bkz. : kec-tab').

kec-nazar

: كجنطر

(f. a. b. s.) : eğri ba kışlı; hasetçi, kıskanç.

kec-nigâh

: كجنگاه

(f. b. s.) : bakışı eğri olan, eğri bakışlı.

kec-nihâd

: كجنهاد

(f. b. s.) : tıyneti, mayası bozuk [kimse] ; ters huylu, aksi.

kee-reftar

: كجرفتار

(f. b. s.) : (bkz. : kec-rev).

kec-rev

: كجرو

(f. b. s) : Eğri giden tuttuğu yol aykırı, sakat olan. (bkz. : kec-reftâr).

kec-re'y

: كج رأی

(f. a. b. s.) : reyi, düşüncesi sakat, ters [olan]

kec-tab'

: كجطبع

(f. a. b. s.) : tabîatı, mizacı ters olan, aksi. (bkz. : kec-mizâc).