Kay

: قئ

(a. i.) : kusma, (bkz. : gaseyan, istifrâğ).

kayâsıra

: قياصره

(a. i. kayser'in c.) : kayserler, eski Roma ve Bizans imparatorlarının lâkapları.

kayd

: قيد

(a. i. c. : kuyûd) : 1) ayağa vurulan zincir, pranga, bukağı, 2) bağlama, bağ, bağlıyacak şey; bağlanma, (bkz. : bend, rabt). 3) bir kâğıda yazılı olan şeyin, hülâsasını, târihini, numarasını deftere geçirme; böylece geçirilen hülâsa. 4) sınırlama, belirtme, (bkz. : tahdîd). 5) ehemmiyet verme. 6) yazma, yazılma. 7) endîşe, gaile, telâş.

kayd-ı nâm

:  

nam kaydı, nam tasası.

kayd-ı hayât

:  

yaşadığı müddetçe, ölünciye kadar.

Kayd ü bend

:  

bağlama.

Kayd ü şart

:  

sözleşmenin bâzı kısımlarını sınırlıyan söz veya madde, fıkra. Bî-kayd, Büâ kayd : kayıtsız, ilişiksiz, aldırmaz, (bkz. : lâ-kayd). Bilâ-kayd ü şart : kayıtsız ve şartsız. Terkin-i kayd : kaydını silme, çıkarma, kovma (bkz. : tard). 8) ed. kafiyenin son harfinden (revî) önce gelip okunan ve iki kafiyeden birbirinin ayni olan harf : "kapısından çıkıp heman şehrin * oldu azim boyunca bir nehrin" beytindeki : "şehir ve nehir" kelimelerindeki h harfleri gibi.

kaylûle

: قيلوله

(a. i.) : öğle uykusu, şekerleme, kestirme, [zahiren uyku ve ma'nen işrâk-ı tecellî ile kesretin vahdette ve vahdetin kesrette müşahedesi ve gayriyyfitin ve kesretin zs-vâli.

kayravâniyye

: قيروانيه

(a. i.) : kirene okulu, fr. cirânaîque.

Kays

: قيس

(a. h. i.) : Leylâ ile Mecnun hikâyesinin erkek kahramanı olan Mec-nûn-i Amirî'nin asıl adi.

kayser

: قيصر

(a. i. c. : kayâsıra) : eski Roma ve Bizans imparatorlarının lâkabı; fr. Ce'sar.

kayseri

: قيصری

(a. s.) : kayser'e mensup, kayserle ilgili, [müen. "kayseriyye" dir]. Ameliyyât-ı kayseriyye : hek. gebe bir kadının karnı yarılarak çocuğun kurtarılması ameliyesi, cesa-rien ameliyesi, [meşhur Ce'sar (Kayser) in böyle bir ameliyat neticesi dünyâya gelmiş olmasından kinaye olarak bu ad verilmiştir]

kaytus

: قيطس

(a.) : bir yıldız kümesi.

kayyum

: قسيم

(a. i. kıyâm'dan.) : 1) cami hademesi, kayyum 2) mütevelli.

Kayyûm

: قيوم

(a. h. kıyâm'dan.) : (aslî sıfatlardan kıyam binefsihi sıfatı dolayısiyle) Allah, [baki ve kaim olan, ezelî manasınadır]

kayyumiyyet

: قيوميت

(a. i.) : fels. özdenlik, fr. Site.