isr |
: |
اثر |
(a. i.) : 1) iz, eser, alâmet, nişane. 2) meslek, gidiş. |
isrâ' |
: |
اسراء |
(a. i. sirâyet'den.) : geceleyin yürütme, yürütülme; gönderme. leyle-i isrâ', şeb-i isrâ : Hz. Peygamber (Aleyhisselâm)'in mi'rac gecesi. |
isrâ' |
: |
اسراع |
(a. i. sür'at'den) : sür'atlendirme, hızlandırma, çabuklandırma. |
icrâc |
: |
اسراج |
(a. i. sirâc'dan.) : yakma, yandırma. |
israf |
: |
اسراف |
(a. i. şeref den. c. : isrâfât) : gereksiz yere harcama, (bkz. : ibzâr, teb-zîr). |
isrâfât |
: |
اسرافات |
(a. i. israfın c.) : gereksiz yere harcamalar. |
isrâfîl |
: |
اسرافيل |
(a. i.) : dört büyük melekten kıyamet kopacağını öttüreceği boru ila bildirecek olan biri : sûr-i israfil : israfil'in kıyamet kopacağında öttüreceği boru. |
israil |
: |
اسرائيل |
(a. h. i.) : Hz. Yakub (Aleyhisselâm)'un lâkabı. benî israil : israil oğulları. |
isrâiliyyât |
: |
اسرائيليات |
(a. i. c.) : israil oğulları kitaplarında olup, oradan aktarılan hurâfemsi bâzı hikâye ve menkabeler. |
isrâr |
: |
اسرار |
(a. i. sırr'dan.) : sır tutma, gizleme. |
isrâr-ı esrâr |
: |
|
sırların gizlenmesi. |