hürer |
: | هرر |
(a. i. hirre'nin c.) : dişi kediler. |
hüreyre |
: | هريره |
(a. i.) : kedi yavrusu. Hz. Ebu-Hüreyre : eshâb-ı kiramdan biri. |
hürmet |
: | حرمت |
(a. i.) : 1) saygı. 2) haramlık. |
hürmet-i galîza |
: |
huk. [eskiden] üç talâk ile hâsıl olan hürmet, [buna : "beynûnet-i mugallaza" da denir]. |
|
hürmet-i hafife |
: |
huk. [eskiden] bir veya iki talâk-ı bâin ile hâsıl olan hürmet, [buna : "beynûnet-i sugrâ" da denir]. |
|
hürmet-i muvakkate |
: |
huk. [eskiden] sebebinin zevali ile nihayet bulan hürmet. |
|
hürmet-i müebbede |
: |
huk. [eskiden] sebebi asla zail olmıyan hürmet. |
|
hürmeten |
: | حرمتا |
(a. zf.) : saygı sayarak. |
hürmet-kâr |
: | حرمتكار |
(a. f. b. s.) : saygı sayar, saygı sayan. |
hürmet-kârâne |
: | حرمتكارانه |
(a. f. zf.) : saygı sayarak, saygı ita. |
Hürmüz, Hürmüzd |
: | هرمز ، هرمزد |
(f. h. i.) : 1) Zerdüştlerin hayır tanrısı. 2) i. eski îran takviminde Güneş yılının ilk günü. 3) Jüpiter, Müşteri, Erendiz. |
hürr |
: | حر |
(a. s.) : esîrolmıyan, karışanı görüşeni olmıyan, serbest. |
hürre |
: | حره |
(a. s.) : câriye veya esir olmıyan kadın. |
hüre-i mükellefe |
: |
huk. [eskiden] âkil ve bâliğ olan hür kadınlar. |
|
hürriyyet |
: | حريات |
(a. i.) : hürlük, serbestlik, azatlık. |
hürriyyet-i ebediyye |
: |
31 mart vak'asında ölenler için istanbul'da dikilmiş olan anıt. |