hülâtn |
: | هلام |
(a. i.) : balık tutkalı, paça suyu, pelte gibi donan şeylerin hâli. |
hülâm-ı hayvani |
: |
jelatin denilen ve etin kemiğini kaynatmakla meydana gelen, tutkalımsı, hay-vânî bir madde. |
|
hülâm-ı nebatî |
: |
nişasta veya pekdîn denilen nebatî (* bitkisel) bir madde. |
|
hülamî, hülâmiyye |
: | هلامی ، هلاميه |
(a. s.) : tutkalımsı, jelatinli veya albüminli. |
hülâmiyyât |
: | هلاميات |
(a. i. c.) : hülâmî, tutkalımsı, jelatini i maddeler. |
hülb |
: | هلب |
(a. i.) : 1) kalın kıl kuyruk, yele kılı. 2) kıl fırça, kıl kalem. |
hülhül |
: | هلهل |
(a. s. c. : helâhil) : öldürücü zehir. [Âsim Efendi Lûgati'nde "hülehül" şeklinde geçtiği de yazılıdır]. |