hûk

: خوك

(f. i.) : domuz, (bkz. : hinzîr). 

hûk-i zahm-hurde

:  

yaralı domuz.

hûk-bân

: خوكبان

(f. b. i.) : domuz çobanı.

hu-kerde

: خوكرده

(f. b. s.) : terlemiş.

hû-keşân

: هو كشان

(f. i. hû-keş'in c.) : Hacıbektaş şeyhinin Yeniçeri Ocağı nezdindeki vekiline mahsus doksan dokuzuncu ortaya 1591 yılında tâyin olunan Bektaşi müritleri.

hukne

: حقنه

(a. i.) : tenkıye âleti, şırınga.

hukuk

: حقوق

(a. i. hakk'ın c.) : 1) haklar. 2) hakikatler. 3) kanunların verdiği haklar. 4) hâkim ve avukat yetiştiren mektep. İlm-i hukuk : hukuk bilgisi.

hukuk-i cezaiyye

:  

ceza hukuku.

hukuk-i düvel

:  

devletler umûmî hukuku.

hukuk-i emiriyye

:  

huk. [eskiden]- ıstılah olarak dar bir mânâda- memleket arazîsinden alınan öşür.

hukuk-i esâsiyye encümeni

:  

tar. Türkiye Cumhûrieti'nin kurulmasına esas teşkîl edecek teşkîlât-ı esâsiyye kanunu lâyihasını hazırlamakla görevlendirilen encümen.

hukuk-i ibâd

:  

insan hukuku.

hukuk-i kadime

:  

eskiden beri olan tanışıklık.

hukuk-i medeniyye

:  

medenî hukuk, fr. droits civits.

hukuk-i milel

:  

milletler arası hukuk, fr. droit international.

hukuk-i mevzua

:  

konulmuş kanunların meydana getirdiği hukuk.

hukuk-ı mücerrede

:  

huk. [eskiden] mülkten mücerret olan haklar, [mürur ve şüf'a hakları gibi].

hukuk-i müfrede

:  

huk. [eskiden], (bkz. : hukuk-ı mücerrede).

hukuk-i siyâsiyye

:  

memleket idaresini ve halkın hakkını tanıyan hükümlerin hepsi, fr. droit politique.

hukuk-i şahsiye

:  

şahsın, kişinin hukuku.

hukuk-i tabîiyye

:  

insanların yaradılıştan sahip oldukları hukuk, fr. droits naturels

hukuk-ı teâmüliyye

:  

memleketin ahlâkını, âdetlerini belirten örf.

hukuk-ı zevciyyet

:  

huk. [eskiden] kan ile kocanın yekdiğerine karşı hâiz oldukları haklar.

hukuki, hukukıyye

: حقوقی ، حقوقيه

(a. s.) : hukukla ilgili, hukuk işleriyle uğraşan. Mahkeme-i hukukiyye : hukuk mahkemesi.

hukükıyyât

:  

(a. i. c.) : hukuk bilgisi.

hukuk-perver

: حقوق پرور

a. f. b. s.) : sâdık vefalı dost.

hukuk-perver-âne

: حقوق پرورانه

(a. f. zf.) : hukuk pervercesine. vefalı ve sâdık dostcasına.

hukuk-şinâs

: حقوق شناس

(a f. s.) : 1) hukuk ilmini bilen. 2) vefakâr, vefalı.

hukuk-şinâs-âne

: حقوق شناسانه

(a. f. zf.) : 1) hukuk-sinasca, hukuk ilmini bilene yakışır surette. 2) vefâlıcasına.