helâhil |
: | هلاهل |
(a. s. .hülhül'ün c.) : çâresi, panzehiri olmıyan, öldürücü zehir, ağu. |
helâhil-rîz |
: | هلاملريز |
(a. f. b. s.) : öldürücü zehir saçan. |
helak |
: | هلاك |
(a. i.) : 1) mahvolma, ölme. 2) harcanma. 3) çok yorulma. |
helâl |
: | حلال |
(a. i.) : 1) kullanılması şer'an caiz olan, dînin hükümleri bakımından kullanılabilen, haram olmıyan şey. 2) nikâhlı kadın, (bkz. : halîle, harem, hem-firâş). |
helâlî |
: | حلالی |
(a. i.) : 1) bir çeşit yerli, buruşuk bez, arışı bürümcük, argacı pamuk olan bez. Helâlî gömlek. 2) eski zaman saati. 3) s. helâl ile ilgili olan. |
helâllaşmak |
: | حلا للاشمق |
(a. t. b. fi.) : birbirlerine haklarını helâl etmek. |
Helâllı |
: | حلاللی |
(a. t. i.) : zevce, nikâhlı kadın, (bkz. : halîle, harem3, hem-firâş). |
helâl-nemek |
: | حلال نمك |
(a. f. b. s.) : tuz hakkı bilen, sâdık. |
helâl-zâde |
: | حلال زاده |
(a. b. s.) : nikâhlı bir ana ve babadan dünyâya gelmiş, [çocuk]. [aksi "harâm-zâde"]. |
heleyûn |
: | هليون |
(a. i.) : bot. kuşkonmaz denilen nebat, fr. asperge. (bkz. : helyûn, mâr-çûbe). |
helezÔn |
: | حلزون |
(a. i.) : 1) kabuklu sümüklü böcek. 2) saat zembereği gibi gittikçe daralan dâire şekli, yılan kavı. 3) geo. helis. |
helezon! |
: | حلزونی |
(a. s.) : 1) helezon şeklinde olan. 2) geo. helisel. |
helîle |
: | هليله |
(f. i.) : hele. halîle, tohumları müshil olarak kullanılan bir nebat, kara halîle. |
helîme |
: | هليمه |
(a. i.) : helme, pirinç, fasulye, nohut ve benzeri gibi şeylerin kaynamasiyle meydana gelen kaymak; peltelenme. |
helümme eerrâ |
: | هلم جر |
"çek beri getir", "var kıyas eyle!" mânâsına ve çok zaman "ve..." ile kullanılır. |
helva |
: | حلوا |
(a. i.) : unlu, yağlı ve şekerli maddelerle yapılan bir tatlı. |
helva -furûş |
: | حلوا فروش |
(a. f. b. i.) : helva yapan veya satan kimse, helvacı (bkz. : helvâ-ger). |
helvâ-ger |
: | حلواكر |
(a. f. b. i.) : helvacı. |
helvâ-hâne |
: | حلواخانه |
(a. f. b. i.) : helva pişirmiye mahsus tencere veya kazan. |
helvayı |
: | حلوايی |
(a. i.) : helva satan, helvacı. |
helyûn |
: | هليون |
(f. i.) : bot. kuşkonmaz. Fr. asperge. (bkz. : hilyevn). |