hedâhîd |
: |
(a. i. hüdhüd'ün c.) : çavuş kuşları, ibibikler. |
|
hedâya |
: | هدبه |
(a. i. hediyye'nin c.) : armağanlar, hediyeler. |
hedbe |
: | هدايا |
(a. i.) : ufak teşbih böceği. |
hedcân |
: | هدجان |
(a. i.) : yavaş yürüyüş. |
hedd |
: | هد |
(a. i.) : bir binayı gürültü ile yıkma, (bkz. : hedm). |
hedde |
: | هده |
(a. i.) : duvar ve şâire gibi şeylerin yıkılmasından çıkan ses, gürültü, gümbürtü. |
hedeb |
: | هدب |
(a. i. c. : ehdâb) : (bkz. : hüdüb). |
hedef |
: | هدف |
(a. i. c. : ehdâf) : 1) nişan, nişan alınacak yer, amaç, nişangâh. 2) meram, maksat, gaye, amaç. |
hedef-i âmâl |
: |
ulaşmak istenilen nokta. |
|
heder |
: |
(a. i.) : boşa gitme, yok yere giden şey. |
|
hedhede |
: | هدهده |
(a. i.) : kuşun ötmesi; devenin bağırması; ötme; bağırma. |
hedîr |
: | هدير |
(a. i.) : 1) güvercin ve benzeri kuşların ötmesi. 2) aygırın kişnemesi. |
hediyye |
: | هديه |
(a. i. c. : hedâyâ) : 1) hediye, armağan. |
hediyye-i dendân |
: |
diş kirası. |
|
hediyye-i yakut |
: |
yakut hediyesi. 2) kıymet, değer, bahâ. 3) kadın adı. |
|
hediyyeten |
: | هديةً |
(a. zf.) : hediye suretiyle, armağan olarak. |
hedm |
: | هدم |
(a. i.) : yıkma, harâbetme. |