hecâ' |
: | هجاء |
(a. i.) : 1) hece, hep birden telâffuz olunan bir veya birkaç harf, bir hareketle ağızdan çıkan söz. 2) bir kimseyi şiir veya nesir yoliyle yerme, (bkz. : hicv). Hurûf-i hecâ : elifbe (alfabe) sırasına göre dizilmiş harfler; kelimelerdeki harfleri seslendiren (elif, vav, he, ye) harfler. |
hecâ-gû |
: | هجاگو |
(a. f. b. s.) : hicveden, yeren şiir veya nesir yoliyle birinin aleyhinde bulunan, birini zemmeden. |
heccâv |
: | هجاو |
(a. s.) : çok hicveden, çok yeren. |
hece |
: | هجه |
(a. i.) : (bkz. : hecâ'). |
hece vezni |
: | هجه وزنی |
(a. t. b. i.) : ed. parmak-hesâbı da denilen eski bir nazım ahengi ölçüsü olup hâlâ da kullanılır; 3 den 16 ya kadar türlü heceli ölçüleri vardır. |
hecil |
: | هجل |
(a. i.) : coğr. iki dağın arasındaki kısım, vâdî, dere. |
hecîn |
: |
(a. i.) : arkasında iki hörgücü olan ve çok hızlı koşan bir cins deve. |
|
hecîr |
: | هجمه |
(a. i.) : yazın öğle zamanındaki sıcaklık. |
hecme |
: | هجمه |
(a. i.) : şiddet. |
hecmet-üş-şitâ |
: |
kışın şiddeti. |
|
hecr |
: | هجر |
(a. i.) : ayrılma, terketme; ayrılık. [Arapça'da bulunmıyan "hicr" şekli daha yaygındır], (bkz. : hicr). |
hecs |
: | هداهيد |
(a. i.) : gönüle düşen hâtıralar. |