gasak |
: | غسق |
(a. i.) : gecenin ilk karanlığı |
gasb |
: | غصب |
(a. i.) : 1) zorla alma, zap tetme; kapma. 2) s. zorla alınan şey. |
gasb-ı emval |
: |
malların zorla alınması. |
|
gasb-ı nükud |
: |
paraların zorla alınması. |
|
gasben |
: | غصبا |
(a. zf. gasb'dan.) : gaspederek, zorla alarak, (bkz. : cebren). |
gasben anh |
: | غصبا عنه |
(a. zf.) : ona rağmen. |
gasben ank |
: | غصبا عنك |
(a. zf.) : sana rağmen. |
gaseyan |
: | غثيان |
(a. i.) : 1) kusma, kayetme. 2) içi bulanma, bulantı, (bkz. : kayy). |
gasıb |
: | غاصب |
("ga" uzun okunur, a. s. gasb'dan. ) gasbeden, sahibinin izni, haberi olmaksızın bir malı, bir şeyi hîle veya zor ile alan, zorba, yağmacı, çapulcu. |
gasıb-ül-gasıb |
: |
gasbedilmiş malı gasıptan gasbeden. |
|
gasl |
: | غسل |
(a. i.) : ölüyü yıkama, temizleme. 2) yıkama; yıkanma. |
gasl-i meyyit |
: |
ölünün yıkanması, (bkz. : gusl). |
|
gass |
: | غث |
(a. s.) : 1) ince. 2) zavallı. 3) tatsız, yavan. 4) incelik, zavallılık. |
gass ü semîn |
: |
1) zayıf ve semiz; 2) fakir ve zengin. |
|
gassal |
: | غسال |
(a. s. gasl'den.) : gasleden, ölü yıkayan, yıkayıcı, [müen. "gassale" dir]. Selâse-i gassale : içki kadehini üçleme, üçüncü kadehi içmiş olma. |
gaseyan |
: | غشيان |
(a. i.) : gaşyolma, kendinden geçme. |
gaşiye |
: | غاشيه |
("ga" uzun okunur. a. i.) : 1) kıyamet. 2) örtü, zar, perde. 3) at eyerinin altına örtülen sırmalı veya şeritli örtü, haşa. (bkz. : bergüstvân). ["gaşiye" kelimesi Arapça'da "kıyamet" mânâsına da gelir]. |
gaşiye-dâr |
: | غاشيه دار |
("ga" uzurt okunur, a. f. b. s.) : haşa tutan, at uşağı, seyis. |
gaşûm |
: | غشوم |
(a. s.) : inatçı. 2) zâlim, (bkz. : bîdâd, gürdâs). |
gaşy |
: | غشی |
(a. i.) : kendinden geçme, bayılma. |
gaşy-âver |
: | غشی آور |
(a. f. b. s.) : bayıltan, baygınlık veren. |
gaşyet |
: | غشيت |
(a. i.) : kendindengeçme. |
gaşyet-i mevt |
: |
koma hâli. |