gân (-) |
: | گان |
(f. e.) : sonu e ile nihayet ' bulan Farsça kelimeleri cemi yapar. [hâce = hâ-ce-gân; hanende = hânende-gân v.b.]). |
ganâim |
: | غنائم |
(a. i. ganîmet'in c). : (bkz. : ganîmet). |
ganâim-i bahriyye |
: |
savaşan devletin bayrağını taşıyan gemilerin veya bunlara âit eşyanın zaptı. |
|
ganâim-i gayr-i me'lûfe |
: |
harb ile düşmandan kahren veya sulhan alınan gayrimenkul mallardan yânî düşman topraklarından ibarettir ki bunun hakkında karar îtâsı ülülernre aittir. |
|
ganâim-i hâlise |
: |
enfal denilen ganîmet mallarıdır ki, mücâhit askerlerden bir kısmına tenftl suretiyle tahsîs edilmiş bulunur, [bu malları elde edenler bunlara dâr-ı harb'den îtîbâren mâlik olurlar]. |
|
ganâim-i harbiyye |
: |
harb ganimetleri, harbde düşmandan ele geçirilen top, tüfek, yiyecek, içecek vesaire gibi şeyler. |
|
ganâim-i maksûme |
: |
beşte bir beyt-ül-mâl'e alındıktan sonra kalanı mücâhitler arasında hisselerine göre tâyin ve tevzi olunan ganîmet mallandır ki, dâr-ı İslâm'a, çıkarılmadıkça bunlara kimse mâlik olamaz. |
|
ganâim-i me'lûfe |
: |
harb esnasında düşmandan kahren alınan menkul mallardan ibarettir ki bunun yalnız beşte biri beyt-ül-mâl'e aittir. |
|
gâne (-) |
: | گانه |
(f. e.) : bâzı sayıların sonuna gelerek "-lik" hâlinde sıfatlar yapar : [ci-hâr-gâne : dörtlük; dü-gâne : ikilik (iki rekâttık sabah namazı). gibi]. |
ganem |
: | غنم |
(a. i. c. : agnâm) : koyun. Lâhm-i ganem : koyun eti. (bkz. : gûsfend). |
ganî |
: | غنی |
(a. s. c. : agniyâ) : 1) zengin, varlıklı, bol, doygun. 2) i. Allah'ın adlarından biridir. 3) i. [ebdülganî'den kısaltma olarak] erkek adı. |
ganim |
: | غانم |
("ga" uzun okunur, a. s. c. : gavânim) : ganimet alan. |
ganimen |
: | غانما |
("ga" uzun okunur, a. zf.) : ganim olarak, ganîmet almış olarak. |
ganîmet |
: | غنيمت |
(a. i. c. : ganâim) : 1) çalışmaksızın elde edilen şey, emeksiz kazanç. 2) düşmandan alınan mal. 3) tesadüfi ve faydalı durum. 4) beklenmiyen kazanç. |
ganimin |
: | غانمين |
("ga" uzun okunur; a. ganim'in c.) : harbte muharip olarak hazır bulunup ganimete nail olan muzaffer mücâhitler. |
ganiye |
: | غانيه |
("ga" uzun okunur, a. i.) : 1) zengin [kadın, kız]. 2) çok hoş. 3) i. kadın şarkıcı, (bkz. : muganniye). |
gannâc |
: | غناج |
(a. s. gunc'dan.) : çok nâzik, çok işveli, (bkz. : şîve-kâr). |