fe's

: فأس

(a. i. c. : füûs) : iki yüzlü balta. 

fesâd

: فساد

(a. i. c. : fesâdât) : 1) bozukluk. 

fesâd-ı ahlâk

:  

ahlâk bozukluğu. 

fesâd-ı mi'de

:  

mîde bozukluğu. 2) fenalık, kötülük; arabozanlık, anlaşmazlık. Erbâb-ı fesâd : eşkıya. 

fesâd-ı dimâğ

:  

delilik.

fesâd-ı te'lîf

:  

ed. bir cümlede tertibin, mânâ çıkmıyacak derecede karışık ve bozuk olması. 3) s. fitne; alıngan. 4) çürüme, bozulma, çürüklük. 

fesâd-âmîz

: فساد آميز

(f. b. s.) : fasat karıştıran, oyunbozanlık eden. 

fesâdât

: فسادات

(a. i. fesâd'ın c.) : fesatlar. 

fesâd-engîz

: فساد انگيز

(f. b. s.) : fesatla karışık, zararı icâbettiren. 

fesâkî

: فساقی

(a. i. fıskıyye'nin c.) : 1) suyu, aşağıdan yukarı fışkırtan havuz ağızlıkları. 2) çocukların oynadıkları su püskürten oyuncaklar. 

fesân

: فسان

(f. i.) : 1) bileği taşı (seng-i fesân) 2) hikâye, masal, (bkz. : fesâne, efsâne). 

Fesâne

: فسانه

(f. i.) : asılsız hikâye, masal, (bkz. : efsâne). 

Fesâr

: فسار

(f. i.) : yular, (bkz. : efsâr). 

fesede

: فسده

(a. s. fâsid'in c.). : (bkz. : fâsid). 

feseka

: فسقه

(a. s. fâsık'ın c.) : günah işliyenler, sapkınlar. 

fesh

: فسخ

(a. i.) : 1) bozma, bozulma, dağıtma, dağılma. 

fesh-i mukavele

:  

mukavelenin, anlaşmanın bozulması. 

fesh-i şirket

:  

şirketin dağılması. 2) huk. bir mahkemenin verdiği kararı, onun üstünde bulunan bir başka mahkemenin bozması, hükümsüz bırakması, çürütmesi. 

fesh-i i'iâm

:  

huk. îlârnı hükümsüz bırakma. 

fesîh

: فسيح

(a. s. füshat'den.) : geniş, açık. Sahrâ-yı fesîh : geniş, açık sahra. Meydân-ı fesîh : geniş meydan. 

fesl

: فسل

(a. i. c. : efsâl, fisâl) : zir. daldırma [bağ çubuğu ve şâire]. 

feşâfeş

: فشافش

(f. i.) : 1) atılan okun havada çıkardığı ses. 

feşâfeş-i tîr

:  

okun sesi. 2) hışıltı, şıpırtı, fısırtı. 

feşâfeş-i derya

:  

denizin fısırtısı.

feşâfeş-i dâmân

:  

eteğin hışıltısı. 

feşân (-)

: فشان

(f. s.) : saçan, saçıcı, serpen. Ateş-feşân : ateş saçan. Zer-feşân : altın saçan, ["efşân" muhaffefi]. (bkz. : efşân). 

feşâr

: فشار

(f. s.) : sıkıcı, sıkan. 

feşil

: فشل

(a. s. c. : efşâl) : cesaretsiz, korkak, yüreksiz.