Ejah |
: | اژخ |
(f. i.) : vücutta, en çok ellerde çıkan pürtüklü küçük urlar, siğil, (bkz. : ejeh). |
Ejdef |
: | اژدف |
(f. i.) : kızılcık denilen meyva, alıç. |
ejder, ejderhâ, ejdehâ |
: | اژدر ، اژدرها ، اژدها |
(f. i.) : 1) büyük yılan. (bkz. : bürsân, su'bân). 2) korkunç ve hayalî bir hayvan. |
ejder-i kahir |
: |
("ka" uzun okunur.) : ölüm ejderhâsı. |
|
ejder-i münakkaş |
: |
nakışlı ejderhâ; alaca derili büyük yılan. 3) mec. hiddetli, şiddetli, cesur ve merhametsiz [adam], ["ejdehâ" nazımda kullanılır]. |
|
ejeh |
: | اژخ |
(f. i.) : sivilce, (bkz. : ejah). |
ejgân, ejgehân |
: | اژگان ، اژگهان |
(f. s.) : tembel, (bkz. : ejhân). |
Ejhân |
: | ازهان |
(f. s.) : tembel, (bkz. : ejgehân). |
ejîr |
: | اژير |
(f. s.) : akıllı, uyanık [adam]. |