dakayık

: دقايق

("ka" uzun okunur, a. i. dakîka'nın c.) : 1) ince ve anlaşılması güç ve dikkate muhtâcolan şeyler. 

dakayık-ı hendesiyye

:  

geometriye âit incelikler. 2) dakikalar, dakkalar. 

dakayık-ı umur

:  

işlerin ince noktalan. 

dakayık-ül-hakayık

:  

(hakikatlerin incelikleri) : 1533 (H. 940) yılında ölen büyük Türk bilgini Kemal Paşa Zade Ahmed Şems'üddîn Efendi'nin Farsça bâzı kelimelerin benzerleri ve mürâdifleri arasındaki kök ve yapı farklarını ve mânâ incelik­lerini gereği gibi inceliven çok mühim ve yazma bir eseridir. 

dakik

: دقيق

(a. s. dikkat'dan.) : 1) ince, ufak, duyulmaz, tutulmaz; nâzik. Fikr-i dakik : ince düşünce. 2) toz hâline getirilmiş şey, un. 

dakik-ı hâss

:  

has un. 

dakika

: دقيقه

(a. i. c. : dakayık) : 1) bir saatlik zamanın altmışta biri, dakka. 2) ince düşünce. 

dakika-bîn

: دقيقه بين

(a. f. b. s.) : inlelikleri gören, bilen. 

dakika-dân

: دقيقه دان

(a. f. b. s.) : anlaşılması güç olan şeyi bilen. 

dakika-senc

: دقيقه سنج

(a. f. b. s.) : güç şeylere akıl erdiren. 

dakika-şinâs

: دقيقه شناس

(a. f. b. s.) : anlaşılması zor olan şeyleri fark edip tanıyan. 

dakiki dakikiyye

: دقيقی ، دقيقيه

(a. s. dakik'den.) : un gibi olan veya unlu [patates, fasulye gibi şeyler]. 

dakk

: دق

(a. i.) : çalma, vurma; vurulma.

dakk-i bâb

:  

kapı çalma.