dâd |
: | داد |
(f. i.) : 1) adalet, doğruluk, (bkz. : adi). 2) ihsan, vergi. |
dâd-ı hakk |
: |
Allah vergisi. 3) veriş, satış. |
|
dâd-i Hûda |
: |
Allah vergisi, Allah'ın ihsanı. |
|
dâd ü dihiş |
: |
bağış. |
|
dâd ü feryâd |
: |
feryâd, eyvah. |
|
dâd ü sited |
: |
alışveriş. 4) sızlanma, yanıp yakılma, (bkz. : tazallüm). 5) feryâd, figan. 6) kısmet, nasip. 7) tuzlu balgam» denilen bir cilt hastalığı. |
|
dad |
: | ض |
(a. ha.) : Osmanlı alfabesinin on yedinci harfi olup"ebced" hesabında sekiz yüz sayısının karşılığıdır. |
dâdâ |
: | دادا |
(f. i.) : halayık; çocukları büyüten dadı. |
dâd-âferîn |
: | داد آفرين |
(f. b. i.) : Allah |
dâdâr |
: | دادار |
(f. i.) : 1) Allah, İlah 2) adaletli, doğru olan hükümdar. |
dâd-âver |
: | داد آور |
(f. b. s.) : adaletli, doğru. |
dâd-bahş |
: | داد بخش |
(f. b. s.) : hakkı yerine getiren, (bkz. : ikak-ı hakk). |
dâde |
: | داده |
(f. s.) : verilmiş, vergi. Karâr-dâde : karar verilmiş. |
dâde-i Hüdâ |
: |
Allah vergisi. |
|
dâden |
: | دادن |
(f. m.) : vermek. |
dâdender |
: | دادندر |
(f. i.) : üvey kardeş [erkek]. |
dâder |
: | دادر |
(f. i.) : kardeş, (bkz. : birader). |
dâder-ender |
: | دادر أندر |
(f. b. s.) : üvey kardeş. |
dâd-fermâ |
: | داد فرما |
(f. b. s.) : adaletli buyuran, insâfeden [Allah ve mec. pâdişâh]. |
dâd-gâh |
: | دادگاه |
(f. b. i.) : adalet yeri, mahkeme dîvânı. |
dâd-ger |
: | دادگار |
(f. b. s.) : insaflı, doğru. |
dâd-güster |
: | داد گستر |
(f. b. s.) : adaleti yayan, adaletli, (bkz. : âdil). |
dâd-güsterî |
: | داد گستر |
(f. b. i.) : adaleti yayıcılık, adaletlilik. |
dâd-hâh |
: | داد خواه |
(f. b. s. c. : dâd-hâhân) : hak, adalet istiyen, şikâyetçi. |
dâd-hâhâne |
: | داد خواهانه |
(f. zf.) : adalet istiyerek, şikâyetçi olarak. |
dâdistân |
: | دادستان |
(f. i.) : 1) bir işte ortak olma. 2) bir işe razı olma. |
dâdrâd |
: | داد راد |
(f. b. i.) : Cenâbıhak. |
dâd-res |
: | دادرس |
(f. b. s.) : yardıma yetişen, yardımcı. |
dâdû |
: | دادو |
(f. i.) : lala, bir kimsenin küçüklüğünden beri hizmetinde bulunan ihtiyar köle. |
dâd ü sitâd, dâd u sited |
: | داد وستاد ، داد وستد |
(f. b. i.) : alış veriş, (bkz. : ahz ü i'tâ). |
dâd ü sitâd-ı dehr |
: |
dünyâ alış verişi, hayat, hayatta olan biten şeyler. |