cum'a

:

جمعات

(a. i. cem'den. c. : cum'ât. cumeât. cumuât) : 1) perşembeden sonra gelen gün. 2) toplanma. Sûre-i cum'a : Kur'ân-ın 62 nci sûresi. 

Cum'a-i atik

:

 

(eski Cum'a) : Bulgaristan'da Osmanlılar zamanında, Şumnu ile Razgrat arasında bulunan meşhur bir yer. 

Cum'a-i bâlâ

:

 

(yukarı Cum'a) : Osmanlılar zamanında, Selanik Vilâyetinin Serez Sancağında bulunan bir kaza merkezi. 

cum'ât

:

جمعات

(a. i. cum'a'nın c.) : perşembeden sonra gelen günler, (bkz. : cumeât, cumuât). 

cumeât

:

 

(a. i. cum'a'nın c.) : perşembeden sonra gelen günler, (bkz. : cum'ât, cumuât). 

cumhur

:

جمهور

(a. i. cemâhîr) : halk, ahâli;kalabalık;başıboş kalabalık. 

cumhûr-i hükemâ

:

 

filozoflar sınıfı. 

cumhûr-i nâs

:

 

halk kalabalığı. 

cumhûri, cumhûriyye

:

جهوری ، جمهوريه

(a. s.) : millete, halka mahsus. Hükûmet-i cumhûriyye : cumhuriyet hükümeti. 

cumhûriyyet

:

جمهوريت

(a. i.) : cumhurluk. 

cumhûriyyet-perverj

:

جمهوريت پرور

(a. f. b. s.) : cumhuriyetçi, cum-hurcu. 

cumû'

:

جموع

(a. i. cem'in c.) : 1) toplamalar, yığmalar. 2) cemi'ler, * çoğullar. 

cumuât

:

جمعات

(a. i. cum'a'nın c.) : perşembeden sonra (bkz. : cum'ât, cumeât). 

cumh

:

جموح

Narinliği, baş sertliği.